Göbek Bölgesi Neden Yağlanır?
Bazı kişilerin metabolizmaları, alt karın yağlarının oluşması için daha müsaittir. Kadınlarda, özellikle menopoz sonrasında karın yağı görülmesi erkeklere oranla daha olasıdır.
Elma tipi vücuda sahip kişilerde, armut tipi vücuda sahip kişilere oranla karın yağı yani göbek oluşumu ihtimali daha yüksektir. Ancak alınacak bazı önlemlerle karın yağları azaltılabilir.
Harvard Üniversitesi’nden uzmanlara göre karındaki yağlar genellikle iç organlarla ilgili yağlanmadır. Basenlerde ve kalçada olan yağlanma ise hemen derinin altında oluşur. İç organları saran iç yağlanma daha tehlikelidir ve kalp hastalığı, yüksek kolesterol, tip 2 şeker hastalığı gibi tedavisi zor problemlerin oluşmasına sebep olabilir. Ayrıca iç organların etrafındaki yağlar aktif yağlar olabilir. Yani sağlığı etkileyecek hormonlar salgılayabilirler. Bu hormonlar iştahı etkileyen leptin ve insülin duyarlılığın etkileyen adiponektindir.
Sağlıksız Beslenme
Yeme alışkanlıklarınızın etkileri sandığınızdan daha önemlidir. Sağlıksız beslenme göbek etrafında yağlanmalara neden olur. Yediğiniz her yiyecek bağırsak mikrobiyomunuzu değiştirme potansiyeline de sahiptir. Nature'da 2014 yılında yapılan bir araştırmaya göre, sindirim sisteminizde trilyonlarca mikroorganizma yaşıyor. Bu topluluklarda yaşayan mikroplar, her gün yediğiniz yiyeceklerden etkilenir. Sağlıksız beslenme, bu mikrobiyal topluluklarda bir dengesizliğe neden olabilir ve belirli bir türden çok fazla kişinin gastrointestinal sisteminizde yaşamasına izin verebilir. Bu, sindirimi, metabolizmayı olumsuz etkileyebilir ve inflamatuar bağırsak hastalığı gibi hastalıklara neden olabilir. Bağırsaklarınız bir kraniyal sinir yoluyla doğrudan beyninize bağlı olduğundan, diyetiniz zihinsel sağlığınızı bile etkileyebilir. Sağlıksız beslenmenin hem kısa hem de uzun vadeli etkilerinin farkında olmak ve her zaman dengeli beslenmeye çalışmak önemlidir.
Hareketsiz Yaşam
Sedanter (hareketsiz) bir yaşam tarzı hem bireysel hem toplumsal olarak önemli bir halk sağlığı problemidir. Bir dizi kronik hastalığa neden olduğu bilinmesine rağmen, sedanter yaşam tarzları pek çok ülkede giderek yaygınlaşmaktadır.
Fiziksel aktivite rehberlerinin birçoğuna göre, yetişkinler her hafta en az 150 dakika orta yoğunlukta fiziksel aktivite yapmalıdır.
Araştırmalar, yetişkinlerin sadece yüzde 21'inin fiziksel aktivite yönergelerini karşıladığını ve yüzde 5'inden azının günde 30 dakikalık fiziksel aktivite gerçekleştirdiğini göstermektedir.
Hareketsiz bir yaşam tarzı obezite, diyabet ve bazı kanser türlerine katkıda bulunmaktadır. Son araştırmalar, sedanter yaşam tarzı ile ilişkili sağlık risklerini çok daha net bir şekilde ortaya koymaktadır.
Çalışmalar sürekli olarak hareketsiz bir yaşam sahip olmanın aşağıdaki durumlara sebep olabileceğini göstermiştir:
- Obezite ve şişmanlık
- Tip-2 diyabet
- Bazı kanser türleri
- Kalp-damar hastalıkları
- Erken ölüm
Uzun süre hareketsiz kalma, metabolizmayı ve vücudun kan şekerini kontrol etme, kan basıncını düzenleme ve yağları parçalama yeteneğini azaltabilir.
Bir çalışmada 15 yıl boyunca toplanan veriler incelenmiş ve fiziksel aktivite düzeylerine bakılmaksızın sedanter yaşam tarzlarının erken ölüm riski ile ilişkili olduğu bulunmuştur. Bu, daha fazla egzersiz yapmanın yanı sıra hareketsiz kalma süresinin azaltılmasının gerekli olduğunu göstermektedir.
Düşük Lifli Beslenme
Lif, sağlıklı beslenmenin kilit noktalarından biridir ve yeterince lif tüketirseniz genel sağlığınızda önemli gelişmeler hissedebilirsiniz. Meyveler, sebzeler, baklagiller, kepekli tahıllar, kabuklu yemişler ve yağlı tohumların yer aldığı yüksek lifli bir diyet, kilo vermenize ve genel sağlığınızı iyileştirmenize yardımcı olabilir.
Lifli gıda tüketimi ayrıca bağırsak sağlığını iyileştirir ve sindirime yardımcı olur. Yüksek lifli bir diyet diyabet, kalp hastalığı ve belirli kanser riskini azaltabilir. Yeterince lif tüketmediğinizde, yalnızca bu önemli sağlık yararlarını kaçırmakla kalmaz, aynı zamanda hoş olmayan sağlık sorunları da yaşayabilirsiniz.
Yüksek lifli bir diyet, tokluk hissine yardımcı olur. Diyetiniz lif açısından düşük olduğunda gün boyunca sürekli bir atıştırma ihtiyacı hissedebilirsiniz ve bu da kilo vermenizi zorlaştırabilir. Lif, yemeklere kalori eklemeden hacim katar, uzun vadede kilo vermeyi daha kolay ve daha etkili hale getirir.
Lifin bir diğer faydası da kan şekerini dengelemeye yardımcı olmasıdır. Yüksek lifli bir yemekten sonra daha yavaş sindirim, gıdadaki glikozun da daha yavaş sindirildiği anlamına gelir. Bu yalnızca vücuttaki enerji seviyeleri için değil, aynı zamanda genel sağlık için de iyi olan kan şekeri seviyelerindeki ani değişiklikleri önlemeye yardımcı olur. Bu nedenle, sık sık yorgun ve uyuşuk hissediyorsanız, diyetinizi lifle zenginleştirmelisiniz.
Yemeğiniz lif açısından zengin olduğunda mide daha yavaş boşalır çünkü lif yavaş ve kademeli olarak parçalanır. Ayrıca lifler suyu emdiklerinde genişler ve bu da tokluk hissine yardımcı olur. Yüksek lifli gıdalar daha fazla çiğneme gerektirir ve bundan dolayı midenin sindirmesi daha uzun sürer. Bu, beyne tok olduğunuza dair bir sinyal gönderir ve gün içinde daha az yemenize yardımcı olur.
Yüksek lifli bir yemekten sonra daha uzun süre tok hissedersiniz ve yemekten bir saat sonra ani bir açlık hissetme riskiniz daha düşük olur.
Özellikle çözünür lif, vücuttaki kolesterol emilimini azaltarak ve kolesterolü düşürmeye yardımcı olur. Araştırmalara göre, günde yenen her 7 gram lif için kalp hastalığı riski yüzde 9 oranında düşüyor. Tabağınızı lif açısından zengin gıdalarla doldurarak kolesterol seviyenizi düşürebilirsiniz.
Yetersiz Uyku
Yetersiz uyumak(uykusuzluk), vücudun insüline karşı daha dirençli hale gelmesine ve şeker metabolizmasının bozulmasına yol açıyor. İnsülin direncinin artması, daha fazla insülin salgılamaya yöneltip, Tip-2 diyabet hastası olmaya neden olduğu gibi, salgılanan yüksek miktardaki insülin özellikle göbek bölgesinde yağlanmaya neden oluyor. Yapılan çalışmalar, günde 5 saatten daha az uyuyanların şeker hastalığına yakalanma risklerinin daha yüksek olduğunu ortaya koyuyor.
Kilolu veya obez olmak, iyi bir gece uykusu uyumayı engelleyebiliyor. Kilolu kişilerde, uyku apnesi görülme riski daha yüksek oluyor. Uyku apnesi, uyku esnasında nefes alıp vermeyi bir gecede yüzlerce defa durdurabiliyor. Defalarca olan bu durum uyku süresini ve kalitesini olumsuz etkiliyor. Kilolu kişilerde daha sık görülen artrit, diyabet ve kalp hastalıkları da kaliteli bir uyku uyumayı güçleştiriyor. Sağlıklı bir kilo için yeterli uyumak, yeterli uyuyabilmek için kilo vermek gerekiyor.
Alkol Tüketimi
Çoğu bilimsel çalışmalar hafif alkol alımının obezite riski ile ilişkili olmadığını gösteriyor. Bununla birlikte aşırı alkol içme, artan bir şişmanlık riski ve genişleyen bir bel ölçüleriyle bağlantılı bulundu. Araştırmaların bir kısmı, ergenler ve erişkinler için herhangi bir miktardaki alkolün aşırı kilolu ve daha yüksek bir vücut yağ yüzdesini teşvik edebileceğini gösteriyor.
Göbekte Yağlanma Nasıl Giderilir?
Bel çevresinde yağlanmanın fazla olduğu vücut şekline elma tipi vücut denir. Göbekteki yağlanma beraberinde iç organların yağlanmasını (visseral yağlanmayı) getirir. Elma tipi vücudu olan kişilerde kardiyovasküler hastalıklar, hipertansiyon, Tip2 DM, insülin direnci daha sık görülmektedir.
Göbek bölgesinin yağlanması; erkeklerde 30’lu yaşlardan sonra testesteronun ve fiziksel aktivitenin azalması, kadınlarda ise 40’lı yaşlardan sonra menopoz ile östrojenin azalması ve yine fiziksel aktivite azlığı nedeniyle artış göstermektedir.
Özellikle glisemik indeksi yüksek ve yağlı besinler vücutta yağ olarak depolanır ve göbek bölgesindeki yağlanmayı arttırır. Ayrıca hamur işleri, trans yağlar, ambalajlı gıdalar, gazlı ve alkollü içecekler, basit şekerler içeriği yüksek gıdalar göbek bölgesindeki yağlanmayı arttırır. Yapılan bilimsel çalışmalarda rafine şeker ve fruktozun göbek bölgesinde yağ olarak depolandığı belirtilmiştir.
Göbek bölgesinde yağlanmayı arttıran gıdalar olduğu gibi yağ yakımına yardımcı gıdalarda mevcuttur. Fakat bu gıdaların kullanılmasıyla mucize bir zayıflama beklenilemez. Sağlıklı beslenme ve düzenli egzersiz ile birlikte bu gıdaların alımına özen gösterilirse göbek yağlarının azaldığı gözlemlenecektir.
Göbek bölgesinde yağ yakımına yardımcı besinler:
- Yoğurt
- Yumurta
- Yeşil çay
- Kinoa
- Biber
- Tam Tahıllı Unlar
- Elma sirkesi
- Yeşil çay
- Kahve
- Zerdeçal
Göbek bölgesinde yağ yakımına yardımcı diğer durumlar:
- Sıkılaştırma
- Egzersiz
- Diyet
Sıkılaştırma
Sıkılaşma kasların güçlenmesi ve derinin daha gergin bir görüntüye sahip olması anlamına gelir. İnsanlar vücutlarını sıkılaştırmak ve estetik bir görüntüye kavuşmak için önemli faaliyetler yapmanın yanında teknolojinin getirmiş olduğu yenilikleri de kullanmayı tercih ederler. Sıkılaşmak ve göbek etrafındaki yağlardan arınmak sağlığa da olumlu katkılar sunar.
Egzersiz
Egzersizlerin pek çok faydası vardır. Bunlar aşağıdaki gibi sıralanabilir:
- Beyin fonksiyonlarını ve hafızayı iyileştirebilir.
- Düzenli egzersiz metabolizmanın hızlanmasını sağlayıp, daha fazla kalori yakmayı ve kilo kaybını destekler.
- Gün içerisinde aldığınız fazla kalorileri harcamanızı sağlayıp, kilo kontrolünü sağlar.
- Göbek yağ yakımını kolaylaştırır.
- Kaslarda aminoasit emilimini ve kas yapımını arttırır.
- Kemik yoğunluğunun artmasını sağlayıp, ilerleyen yaşlarda osteoporoz yani kemik erimesi riskini azaltır.
- İnsülin duyarlılığını arttırıp, bel çevresi yağlanma ve diyabet yani şeker hastalığı riskini azaltır.
- Düzenli egzersiz beynin hafıza ve öğrenme ile ilgili en önemli bölgelerinden biri olan hipokampusun büyümesini sağlayıp, beyin fonksiyonlarını ve hafızayı iyileştirebilir.
Diyet
Egzersiz ve diyet, vücudunuzun kalorileri yaşam süresi boyunca yakma oranı olan dinlenme zamanındaki metabolizma hızınızı artırır. Metabolizmanızı artırarak, dinlenme veya normal aktivite sırasında yaktığınız kalori miktarını artırırsınız; böylece kilo kaybınız hızlanır.
Göbek Yağlarını Eritmek İçin Tüketilebilecek Kürler Nelerdir?
Yağ yakıcı kürler genellikle hafif akışkan yapıda olan tariflerdir. İçeriğinde metabolizmayı hızlandıracak olan besinler bulunur. Bu besinler özellikle salatalık, kırmızı biber, limon, maden suyu, nane, maydanoz, zencefil, zerdeçal, tarçın ve yoğurttur. Yağlanmanın azalmasını sağlayacak kürler metabolizmayı hızlandırır ve yağ yakım sürecine yardımcı olur. Doğrudan kilo kaybını sağlamazlar fakat kilo verme sürecini destekler niteliktedir. Vücuttaki ödemin atılmasını sağlarlar ve vücudu toksik maddelerden arındırırlar. Aynı zamanda içeriğindeki vitamin ve mineral sayesinde vücudun gün boyu dinç kalmasını sağlarlar.
Yorumlar (0)
Yorum Yapın