Fit1001 logosearch icon
Nar Ekşisinin Faydaları Nelerdir?Yorum Ekle
0

Nar Ekşisinin Faydaları Nelerdir?

Nar ekşisi nasıl yapılır? Nar ekşisi zararlı mıdır?
15 dk. da okunurFit1001 Editör13 Haz 20230 Yorum
Nar Ekşisinin Faydaları Nelerdir?

Pek çok kişinin severek tükettiği birçok yemekte tatlıda kullandığı nar hem hastalıklardan korumada hem sağlığın geliştirilmesinde de pek çok olumlu etkiye sahiptir. Bu meyve günlük severek tüketilmesinin yanı sıra çok uzun yıllardır alternatif tıpta da kullanılan önemli bir meyvedir. Kış aylarında soğuk algınlıklarından korunmada oldukça etkilidir. Meyve olarak tüketiminin yanı sıra taze sıkılmış nar suyunda, yüksek yoğunlukta fitokimyasallar yer alır. Bu fitokimyasal bileşenler narın sağlık üzerindeki olumlu etkilerinin büyük bir kısmından sorumludur. Narda bulunan fitokimyasalların kansere karşı koruma sağlamaları yanı enfeksiyonların ve kronik hastalıkların önlenmesi gibi faydaları da vardır. 

Antioksidan içeriği en yüksek olan meyveler arasında yer alan nardan elde edilen suda bir kişinin günlük C vitamini gereksiniminin %40'ından fazlasını karşılayabilecek düzeyde vitamin içeriği vardır. Antioksidan özelliğe sahip olan C vitamini, vücutta her türlü enfeksiyona karşı savaşırken hücrelerde oksidatif hasarların oluşumunu engelleyerek tüm kanser türlerine karşı koruma sağlar. C vitamini, oldukça hassas bir vitamin olup pişirme, pastörize etme ve metalle temas gibi durumlarda tamamen yok olabilir. Bu nedenle narın metal bıçak, blender gibi aletlerle temas ettirilmeden taze olarak tüketilmesinde fayda vardır. Aynı zamanda nar, güçlü antioksidan özellikleriyle bilinen kırmızı şarap ve yeşil çay gibi diğer besinlere oranla 3 kat daha fazla antioksidan bileşen içerir. 

Nar tohumları, sahip oldukları canlı ve parlak kırmızı rengi içerdikleri polifenollerden alır. Narda bulunan bu polifenoller serbest radikallerin uzaklaştırılması, inflamasyonun azaltılması ve hücre hasarlarının önlenmesine yardımcı olarak her türlü kanser ve inflamatuar hastalığı önleyici olma gibi önemli bir özelliğe sahiptir.

Yüksek miktarda C vitamini içeren nar, doğal bir kalp ilacı olarak da tanımlanır.

Nar, kalp ve damar sağlığına önemli bir koruma kalkanı sağlar. İçerdiği antioksidanlar, serbest radikalleri etkisiz hale getirerek, kalp krizi, felç ve diğer kardiyovasküler hastalıklar riskini azaltır. Nar, aynı zamanda damarların elastikiyetini korur ve kan basıncını düzenleyerek, kan damarlarındaki inflamasyonu azaltır.

Ayrıca, narın tüketimi kan dolaşımını hızlandırır. Bu, dokulara yeterli miktarda kan ve oksijenin ulaşmasını sağlar. Yüksek kan akışı, kalbin daha verimli çalışmasına yardımcı olur ve böylece kalp krizine karşı koruma sağlar.

Narın tüketimi ayrıca, kan yağları seviyesini düşürür. Bu, kolesterol seviyelerinin düşürülmesine yardımcı olur ve kalp sağlığını iyileştirir. Narın içeriğindeki bileşenler, LDL (kötü kolesterol) seviyelerini düşürür ve HDL (iyi kolesterol) seviyelerini artırır.

Narın ayrıca tansiyonu dengeleyici özelliği de bulunmaktadır. Nar yüksek kan basıncı değerlerine sahip olan bireylerde tansiyonun düşürülmesini, kansızlığa bağlı olarak düşük tansiyon şikâyeti bulunan kişilerde ise tansiyonun olması gereken değer aralığına getirilmesini sağlar. Nar kullanırken dikkat edilmesi gereken bir nokta bulunmaktadır. Kişi eğer tansiyon ve kalp hastası ise ve düzenli ilaç kullanıyorsa narı tüketmeden önce bir doktora danışmalıdır. Çünkü tüketilen nar kalp ve hipertansiyon ilacını düzenli kullanan bireylerde ilaçlarıyla tepkimeye girerek fayda vermek yerine kişiye zarar verebilir.

Alanında uzman kişilerin yaptıkları bilimsel araştırma sonuçlarına göre düzenli nar tüketen bireylerin hafıza ve bilişsel fonksiyonları nar tüketmeyen bireylere göre da güçlüdür. Özellikle de beslenme kaynaklı nedenlere bağlı olarak gelişen unutkanlık, dikkat dağınıklığı ve odaklanma problemleri gibi durumlarda mevcut tedaviye ek olarak düzenli şekilde nar tüketilerek bilişsel fonksiyonlar güçlendirilebilir. Alzheimer ve Parkinson gibi hastalıklarda özellikle de erken evrelerde iken düzenli olarak nar tüketimine özen göstermek, hastalığın ilerleyişinin yavaşlatılması açısından oldukça fayda sağlar.

Pek çok faydası bulunan ve C vitamini bakımından zengin, kalp dostu olan narın içeriğinde çok sayıda tohum yer alır. Nar ayrıca çok önemli bir posa içeriğine sahiptir. Günlük 20-25 gram posa alınımı sindirim sisteminin düzenli bir şekilde çalışması için yetişkinler için önemlidir. Bir kâse nar, ortalama olarak 7 gram posa içerir. Bu miktar günlük gereksinimin yaklaşık olarak üçte birini karşılar. Bu sayede düzenli olarak nar tüketildiğinde kabızlık, şişkinlik gibi sindirim sorunlarının önüne geçilebilir. Buna ek olarak posa içeriği yüksek olan bir beslenme planına sahip olmak, tokluk hissinin uzatılmasına da yardımcı olur. Dolayısıyla zayıflama diyeti uygulayan veya formunu korumak isteyen kişiler de meyve tercihlerini nardan yana kullanabilirler.

Narın bir meyve olarak sağladığı faydaların tamamını sağlayan Nar suyu bunun yanı sıra antioksidan bileşenler ve fitokimyasal ögeleri çok daha yüksek konsantrasyonlarda içerir. Bu yüzden bir bardak nar suyu tüketerek birkaç adet narın içerisinde bulunan vitamin ve faydalarından yararlanabilmek mümkündür.  Fakat nar suyu elde edilirken içeriğindeki posa kaybolur. Bu yüzden sindirim sistemini düzenlemek amacıyla nar tüketen kişilerin nar suyu yerine narın kendisini tüketmesi daha faydalıdır. Ayrıca tüm meyve sularında olduğu gibi nar suyunun da meyvesine oranla glisemik indeksi yüksek olduğundan diyabet hastalarının narı bütün olarak tüketmesinde fayda vardır.

Narın pek çok kullanım alanı ve faydası vardır. Sadece bir meyve olarak değil, suyundan kabuğundan, posasından bile sağlık açısından faydalanmak mümkündür. Nar ve nardan elde edilen ürünlerin faydalarını şu şekilde sıralayabiliriz:

  • Prostat kanseri hücrelerinin büyümesinin durdurarak kanseri önler.
  • Kan basıncını azaltan özelliği ise tansiyonu düşürmesine yardımcı olur.
  • Türkiye’de birçok kişide görülen şeker hastalığına karşı insülin direncini azaltır ve kan şekerini düşürür.
  • Bağırsaklardaki iltihap seviyesini düşürerek sindirim sistemine iyi gelir.
  • Özellikle yoğun stresli işlerde çalışanlar için içerdiği antioksidanlar büyük önem taşır. Çünkü nar ekşisi hafızanızın da taze kalmasını sağlar.
  • Yaş ilerledikçe ortaya çıkan osteoartrit, romatoid artrit, osteoporoz ve artrit kemik hastalıkları için de önleyici özelliği bulunur.
  • Arterlerin büyümesini ve kalınlaşmasını önleyerek kan akışını iyileştiren nar ekşisi; C, E ve K vitamini içerdiği için vücuda güç de verir.
  • Nar ekşisi faydaları ciltte de kendini gösterir. Nar ekşisinin cilde faydaları ise sivilce ve sivilce lekeleri ile sınırlı değildir. Deride yarattığı gençleştirici etki de kendini gösterir. Ciltte üretimi oldukça önemli olan kolajen ve elastik üretimini artırdığı için cildinizin sıkılaşmasını sağlar ve kırışıklıkları da azaltır.
  • Narın cinsel performansı artırdığı ve doğurganlığa iyi geldiği de bilinir. Ayrıca spor yapanlara da dayanıklılık vermesi nedeniyle performans artırıcı olarak görülür.
  • Antioksidan kaynağıdır.
  • İnflamasyonu azaltır.
  • Kalp sağlığını korur.
  • Sindirimi iyileştirir.
  • Kemik sağlığına faydalıdır.

Nar suyundan elde edilen ve çokça kullanılan nar ekşisi,  mutfaklarda pek çok amaçla kullanılan bir içerik. Soslarda, mezelerde ve yemeklerde lezzetlendirici olarak sıklıkla kullanılan nar ekşisi, aynı zamanda sağlık açısından da oldukça faydalıdır. Kalp ve damar hastalıklarının önlenmesi, ağız ve diş sağlığının korunması, kanserin önlenmesi gibi birçok faydası bulunan nar ekşisi, insanlar tarafından sevilerek kullanılan faydalı bir üründür. Ancak nar ekşisi kullanırken dikkat edilmesi gereken bir nokta vardır. Marketlerde nar ekşisi diye satılan pek çok ürün doğal nar ekşisi olmayıp nar ekşili sos, nar aromalı sos gibi ürünler olmasıdır. Bu ürünlerde koruyucu maddeler başta olmak üzere sağlığa zararlı birçok kimyasal bileşen bulunabilmektedir. Bu yüzden faydalı bir besin olarak kullanılması açısından nar ekşisi, doğal olarak satılan ve bilinen markalara ait doğal nar ekşisi olarak tercih edilmelidir.

Antioksidan kaynağıdır

Antioksidanlar hücrelere ve bağışıklık sistemine saldıran serbest radikallerin olumsuz etkilerini nötralize eden moleküllerdir. Antioksidanlar serbest radikallerle reaksiyona girerek hücrelere zarar vermelerini önler. Bu özellikleriyle hücrelerin anormalleşmesini, tümör oluşturma risklerini ve hücre yıkımını azaltır. Antioksidanlar sayesinde daha sağlıklı ve yaşlılık etkilerinin azaltıldığı bir yaşam mümkün olmaktadır.

Nar, polifenol bileşikleri olan ellagitanninler, gallotanninler, ellajik asit ve antosiyanin gibi birçok antioksidan içerir. Antosiyaninler, suda çözünen pigmentlerdir ve nar suyuna parlak kırmızı rengini verirler. Hidrolize edilebilir tanninler, nar suyunun antioksidan aktivitesinin %92'sinden sorumludur. Punicalagin, narın önemli bir hidrolize edilebilir tanninidir ve nar suyunun toplam antioksidan aktivitesinin yarısından sorumludur.

Bu bileşikler, serbest radikallerin neden olduğu hücre hasarını önlemeye yardımcı olur ve inflamasyonu azaltarak kanser ve diğer inflamatuar hastalıklara karşı koruyucu bir etki sağlarlar. Narın içeriğindeki antioksidanlar aynı zamanda, kalp ve damar hastalıkları gibi kronik hastalıklara karşı da koruma sağlarlar.

Sonuç olarak, narın içeriğindeki polifenoller, antioksidan özellikleriyle bilinirler ve hidrolize edilebilir tanninler gibi bileşikler, nar suyunun yüksek antioksidan aktivitesine katkıda bulunurlar. Bu bileşikler, serbest radikallerin neden olduğu hücre hasarını önler ve kanser ve diğer inflamatuar hastalıklara karşı koruyucu bir etki sağlarlar.

ABD'de yapılan bir çalışmada, piyasada satılan içeceklerin antioksidan etkileri karşılaştırılmış ve nar suyu, diğer içeceklerin hepsinden daha yüksek bir antioksidan etkiye sahip olduğu bulunmuştur.

Çalışmaya nar suyunun yanı sıra elma, vişne, açai, üzüm, portakal, kızılcık ve ahududu meyve suları, kırmızı şarap ve buzlu çay da dahil edilmiştir. Bu içecekler eşit miktarlarda alınarak, 4 farklı yöntemle antioksidan etkileri ölçülmüştür.

Sonuç olarak, nar suyunun diğer içeceklerden %20 daha fazla antioksidan etkiye sahip olduğu bulunmuştur. Bu sonuçlar, nar suyunun sağlıklı bir içecek seçeneği olduğunu ve diğer içeceklerden daha yüksek bir antioksidan etki sağladığını göstermektedir.

Nar meyvesinin içeriğindeki antioksidan oranı, diğer meyvelerdekine oranla oldukça fazladır. Narın kendisinde antioksidan bulunduğu gibi nardan elde edilen ürünlerde de antioksidan bulunur. Narda bulunan polifenol bileşikler ellagitanninler, gallotanninler ve ellajik asit ile flavanoid olan antisiyanindir. Bu bileşiklerin tamamı güçlü antioksidan özellikleri ile bilinir. 

İnflamasyonu azaltır

Nar bol miktarda antioksidan içerir bunun yanı sıra lif oranı da çok yüksektir. Ayrıca nar C, K vitaminleri ve kalsiyum, potasyum ve demir gibi bazı B vitaminleri ve mineraller içerir. Narın sağlığa faydalarının çoğundan narın içindeki iki bileşik - punikalajinler ve punicic asit - sorumludur. Nar ayrıca yeşil çayınkinden üç kat daha fazla antioksidan aktiviteye sahiptir.

Narın potansiyel antienflamatuvar özellikleri üzerine uzmanlar birçok araştırma yapmıştır. İlk araştırmalar, narın bağırsak sağlığı açısından çok faydalı olduğunu gözler önüne sermiştir. Bu araştırma meyvenin bağırsaktaki iltihaplanmaya karşı savaşmaya yardımcı olabileceğini gösterirken, diğer çalışmalar nar çekirdeği yağından punicic asidin meme kanseri hücreleri üzerindeki potansiyel anti-inflamatuar etkilerini araştırdı. Journal of Research in Medical Sciences'ta yayınlanan bir makale, tip 2 diyabetli hastaların her gün nar suyu tükettiği ve 12 hafta sonra kanlarında daha az iltihap belirtisi gösterdiği küçük bir çalışma bildirdi.

Kalp sağlığını korur

Pek çok faydası bulunan nar ayrıca doğal bir kalp ilacı olarak da tanımlanır.  Nar, kalp ve damar hastalıklarına karşı önemli bir koruma kalkanı sağlarken bu hastalıklara sahip olan bireylerde hastalığın yatıştırılmasına yardımcı olur. Kan dolaşımını hızlandıran nar, dokulara yeterli miktarda kan ve oksijenin ulaştırılmasını sağlar,  böylece vücudu kalp krizine karşı korur. Tansiyon hastaları için de çok faydalı olan narın tansiyonu dengeleyici özelliği sayesinde yüksek kan basıncı değerlerine sahip olan bireylerde tansiyonun düşürülmesini, kansızlığa bağlı olarak düşük tansiyon şikâyeti bulunan kişilerde ise tansiyonun olması gereken değer aralığına getirilmesini sağlar. Fakat bu noktada dikkat edilmesi gereken husus, kullanılan ilaçlarla etkileşime girmemesine dikkat edilmesi gerektiğidir. Kalp hastalıkları, hipertansiyon veya herhangi farklı bir hastalığın tedavisi için sürekli olarak ilaç kullanan kişiler düzenli nar tüketimine başlamadan önce mutlaka hekimlerinden onay almalıdır.

Sindirimi iyileştirir

Nar, sağlıklı sindirim için gerekli olan ve hemoroid, gastroözofageal reflü hastalığı ve kolon kanseri gibi bazı sindirim hastalıklarına karşı koruma sağlayabilen lif açısından da zengindir Çok önemli bir posa içeriğine sahip olan narın günlük 20-25 gram posa tüketimi yetişkinlerde sindirim sisteminin düzenli bir şekilde çalışması için önemlidir. Bir kâse nar, ortalama olarak 7 gram posa içerir. Bu miktar günlük gereksinimin yaklaşık olarak üçte birini karşılar. Bu sayede düzenli olarak nar tüketildiğinde kabızlık, şişkinlik gibi sindirim sorunlarının önüne geçilebilir Narın, sindirim sisteminde iyi bakterileri besleyen bileşikler olan prebiyotiklere sahip olduğu bulunmuştur. Probiyotik olarak da bilinen iyi bakteriler, daha sağlıklı bir bağırsak mikrobiyomunu destekler ve sindirim sistemine iyi gelir. 

Sonuç olarak, nar sağlıklı bir sindirim sistemi için çok önemlidir. Lif, prebiyotik ve antioksidanlar içeren bu meyve, sindirim sistemi sağlığına katkıda bulunarak kabızlık, şişkinlik ve diğer sindirim problemlerinin önüne geçer.

Kemik sağlığına faydalıdır

Narın insan sağlığına katkı sağladığı alanlardan biri de kemik sağlığıdır. Nar içerdiği vitamin ve mineraller ile eklem ağrılarından, cilt sağlığına, kronik hastalıklardan işitme kaybına, beyinden kalbe, ciltten saça, kemiklerden eklemlere, dişlerden idrar yollarına kadar sayısız derde devadır. Tam bir antioksidan kaynağı olmakla beraber aynı zaman da antibakteriyel özelliği de vardır.

Nar Ekşisinin Zararları Nelerdir?

Nar ve nar ekşisi çok faydalı olsa da tüketirken dikkat edilmesi gereken bazı noktalar vardır. Nar ne kadar faydalı olsa da her şeyde olduğu gibi fazlası insan sağlığını tehdit eder. Nar ekşisinin diğer zararlarını şu şekilde sıralayabiliriz.

Nar ekşisinin zararları şunlardır:

  • Nar ekşisi mide rahatsızlığı olan kişilerde ağrıya neden olabilir. Eğer mide şikayetiniz varsa tüketmeden önce bir doktora başvurmanız faydalı olacaktır.
  • Nar ekşisi tükettikten sonra kimi kişilerde gaz ve şişkinlik görülür.
  • Nar ekstresi hamile kadınlarda uterus (rahim) kasılmasına yol açabilir.
  • Nar ekşisi bazı insanların sindirim sisteminde ishal gibi bağırsak problemlerine neden olabilir.
  • Narın, alerjik etki yaratabileceği unutulmamalıdır. Bu alerjilerin belirtileri kaşıntı, şişme, boğazda tahriş, mide ağrısı ve kurdeşendir. Ciddi durumlarda, nefes darlığı, boğaz ve dil şişmesi, hatta hayati tehlike yaratacak derecede şok yaşanabilir. Eğer alerjik bir yapınız varsa doktorunuza danışarak kullanmanız önemlidir.
  • Ayrıca, narın kullanılan ilaçlarla bir etkileşimi olabilir. İlaç kullanılıyorsa hangi meyve ve sebzelerin tüketilip tüketilemeyeceği mutlaka hekime sorulmalıdır. Özellikle kalp ve tansiyon ilacı kullanan kişiler bu konuya ayrıca özen göstermelidir.

Nar Ekşisi Nasıl Yapılır?

Pek çok farklı şekillerde kullanılan narın en çok tüketilen çeşitlerinden biri de nar ekşisidir. Nar ekşisi, özellikle salata ve meze çeşitlerinde yaygın olarak kullanılıyor. Çoğu zaman hazır olarak satın alınan nar ekşilerinin içeriğinde genellikle kıvam artırıcı, tatlandırıcı ve renklendirici gibi birbirinden farklı kimyasallar barındırıyor. Bu da aslında gerçek bir nar ekşisi tüketilmediği anlamına geliyor. Bu riski göze almak istemeyen tüketiciler kendi nar ekşilerini evde de yapabilir. Biraz zahmetli gibi görünse de evde yapılan nar ekşisi tamamen doğal bir içeriğe sahip olduğundan daha sağlıklı bir tercih olacaktır. 

Ev yapımı organik nar ekşisi için öncelikle ne kadar nar ekşisi olması isteniyorsa o oranda bir nar almak gerekmektedir. Küçük şişe organik bir nar ekşisi için bile oldukça yüksek miktarlarda nar gerekmektedir. Her 10 kilodan yaklaşık 1 litre nar ekşisi yapılabildiğini göz önünde bulundurarak ihtiyacınız kadar narı, nar ekşisi yapmak için kullanabilirsiniz. Az miktarda bir nar ekşisi için yüksek oranlarda nar gerekse de koyu kıvamı nedeniyle yapılan nar ekşisi uzun süre kullanılabilir. Örneğin uzun süre kullanmak için biraz fazla yapılacaksa 20 kilogram nar gerekiyor. Temizleme, sıkma ve pişirme gibi aşamalara sahip olan hakiki nar ekşisi yapımı, bu nedenle birçok bölümden oluşuyor. Bu aşamalar ise şöyle sıralanabilir:

İlk olarak narları iyice yıkanır ve ortadan ikiye ayrılarak görünen zarlı kısımları temizlenir.

Temizlenmiş narların suyunu çıkarmak için narenciye sıkacağı rahatlık sağlar. Narenciye sıkacağı yoksa bu işlem narları ezerek de yapılabilir. Bu işlem çok uzun zaman alacağı ve zahmetli olacağı için narenciye sıkacağından faydalanmak işi çok daha kolay bir hâle getirİr.

  • Tüm narların suyu sıkıldıktan sonra nar suyu çelik bir tencereye aktarılır ve kaynatılır.
  • 3 - 3,5 saatin sonunda sürekli kaynayan nar suyu, pekmez kıvamına ulaşarak nar ekşisi için uygun hâle gelir.
  • Nar suyu kaynarken üzerinde köpükler oluşacaktır, bu köpüklerin ara sıra bir süzgeç yardımıyla alınması gerekir. Köpük oluşumunu azaltmak için ise arada bir nar suyu kontrol edilerek karıştırılır.
  • Yeterli bir kıvama gelmiş nar ekşisi hâlini almış nar suyu, sterilize edilmiş kuru şişelere doldurulur.
  • Son olarak daha sonra kullanmak üzere nar ekşisi dolu şişelerin ağızlarını yine kuru kapaklarla sıkı bir şekilde kapatılır.

Miktarı ne olursa olsun nar ekşisinin tamamen doğal ve besin değerlerinin yüksek olması büyük önem taşıyor. En güçlü antioksidanlardan biri olan nar ekşisinin kimyasal katkı maddeleriyle doğallığının bozulması ve besin değerlerini kaybetmesi demek; nardan alınması gereken besin değerlerine ulaşamamak anlamına geliyor.

Nar Ekşisi Çok Yenirse Ne Olur?

Nar ekşisi, nar meyvesinden yapılan ve evlerde pek çok yemekte lezzet verici bir sos olarak kullanılan bir gıdadır. Nar ekşisi, içerdiği yüksek miktarda antioksidanlar ve vitaminler nedeniyle sağlıklı bir gıda olarak bilinir. Ancak, her şeyde olduğu gibi, nar ekşisinin de aşırı tüketimi bazı olumsuz etkilere neden olabilir.

Nar ekşisinin aşırı tüketimi, özellikle hassas midelerde sindirim sorunlarına yol açabilir. Yüksek miktarda asit içeren nar ekşisi, mide yanması, mide ekşimesi, şişkinlik ve gaz gibi sorunlara neden olabilir. Ayrıca, diş minelerini aşındırarak dişlerde hassasiyete neden olabilir. Bu nedenle, nar ekşisinin aşırı tüketiminden kaçınmakta fayda vardır.

Ayrıca, nar ekşisi, doğal bir asidik gıda olduğu için, bazı kişilerde mide ekşimesi ve reflü şikayetlerini artırabilir. Bu nedenle, mide sorunları olan kişilerin nar ekşisi tüketimine dikkat etmeleri ve doktorlarına danışmaları önerilir.

Sonuç olarak, nar ekşisi sağlıklı bir gıda olsa da aşırı tüketimi bazı olumsuz etkilere neden olabilir. Nar ekşisini tüketirken miktarına dikkat etmek ve özellikle mide sorunları olan kişilerin doktorlarına danışmaları önemlidir.

Nar Ekşisi Nasıl Tüketilmeli?

Sağlık için şifa deposu olarak bilinen nar ekşisinin bilinen bir zararı yok denecek kadar azdır. Ancak her besin maddesinde olduğu gibi nar ekşisinin de tüketiminde dikkatli edilmesi gereken belli başlı noktalar vardır. Yemek ve soslarda çokça kullanılan nar ekşisi fazla tüketildiği takdirde bağırsaklarda ve midede bazı sağlık problemlerine neden olabilir. Bunun yanı sıra piyasada nar ekşisi olarak satılan katkı maddeli nar sosları satılmaktadır. Bu konuda da dikkatli olunmalıdır. Doğal olmayan nar soslarında katkı madde ve şeker oranı yüksek olduğu için doğal nar ekşisinin vücuda sağladığı faydaların hiçbiri elde edilmeyecektir. Hatta fayda sağlamaya çalışırken sağlığa zararı dokunabileceğinden dikkatli kullanılması gerekmektedir.

Nar Ekşisi Ne Sıklıkla Tüketilmeli?

Nar ekşisinin ne kadar tüketilmesi gerektiği kişiden kişiye farklılık göstermektedir.  Kişinin yaşı bir sağlık sorununun olup olmaması günlük tüketeceği nar ekşisi miktarını belirleyecek noktalardandır. Nar ekşisi tüketimi normal bir bireyde günlük 2 yemek kaşığını geçmeyecek şekilde olmalıdır. Fakat burada önemli olan husus nar ekşisinin doğal bir nar ekşisi olması gerekmektedir ve içerisinde herhangi bir şeker ya da katkı maddesinin olmaması gerekmektedir.

Zayıflama diyeti yapan bireylerin ve şeker, kalp ve tansiyon hastalarının günlük tüketeceği nar ekşisi miktarını belirlerken kesinlikle bir doktora başvurması gerekmektedir.  Tüketim miktarı uzmanların önereceği şekilde olmalıdır. Çünkü nar ekşisi nar suyu konsantresidir. Bu nedenle 1-2 yemek kaşığı nar ekşisinin kalorisi ortalama 1 porsiyon meyve kalorisine denktir.

Nar Ekşisi Kaç Kaloridir?

Nar ekşisi kalorisi açısından incelendiğinde yüksek şeker oranı barındırdığından dolayı kalorisi yüksek bir besindir. Bir çorba kaşığında yaklaşık 30 kalori bulunan nar ekşisi doğal yollar ile yapıldığında bu oran düşebilir. Market raflarında satılan nar ekşileri genelde nar ekşisi sosu olarak geçtiği için içerdiği şeker oranları daha fazladır. Böylece kalorisi de doğal nar ekşisinden daha yüksektir. 

Nar ekşisinin   kalorisi   gram bazında hesaplandığında 3 (üç) kalori içerdiği görülür. Kalori seviyesi yüksek gözükse de nar ekşisi genelde salatalarda sos olarak kullanıldığı için çok az   miktarlarda tüketilir. Bu da günlük kalori ihtiyacının üzerinde tüketilmesine engel olur.

Nar ekşisi besin değeri açısından incelendiğinde içerdiği karbonhidrat ile öne çıkar. Bir çorba kaşığında 0.7 g karbonhidrat bulunan nar ekşisi, bu yönü ile günlük değerin yaklaşık %25’ini oluşturur. Bir çorba kaşığında 0.1 g protein bulunduran nar ekşisi, bu alanda da günlük ihtiyacın %2’sini karşılar. Bu değerlerin günlük 2000 kalorilik bir diyet baz alınarak hesaplandığını ve farklı diyetlere göre değişkenlik gösterebileceğini de unutmamak gerekir.

0
dengeli beslenme

Yorumlar (0)

Yorum Yapın

0 / 300

Okumaya Devam Edin