Kan Sulandıran Besinler Nelerdir?

Kan sulandıran yiyecekler sıkça karşımıza çıkan ve merak edilen bir konudur. Bu gibi kan dolaşımıyla ilgili aklınıza takılabilecek soruların yaygın olarak bilinen yanıtları ise aşağıdaki gibidir:

• Sarımsak
• Zerdeçal
• Zencefil
• Tarçın
• Acı biber
• Limon
• Zeytinyağı
• Ananas
• Üzüm
• Bazı bitki çayları (yeşil çay, kızılcık, papatya ve karanfil çayı gibi)
• Su
• Domates
• Yeşil Çay

Faydaları saymakla bitmeyen besinlerden sarımsak, kan sulandırma konusunda da en etkili doğal yiyecekler içerisinde kendine yer buluyor. İçerisindeki kükürt içeren bileşikler sayesinde kanı inceltiyor, kan pıhtılaşmasına olabildiğince engel oluyor. Bu sayede uzun vadede birçok kalp ve damar rahatsızlığından da vücudu koruduğu söyleniyor.

Zerdeçal, içeriğinde bulunan kurkumin isimli madde sebebiyle vücuda neredeyse tepeden tırnağa fayda sağlayan bir besin maddesidir. Antienflamatuar etkileri de göz önünde bulundurulunca kendisi damarların rahatlamasını sağlıyor, kötü kolesterole engel oluyor, kanın incelmesine yardımcı olurken kan sulandırıcı bir etki oluşturuyor.

Tıpkı zerdeçal gibi zencefil de antienflamatuar etkiler gösteren, bu sayede kan dolaşımını olumlu yönde etkileyen besin maddelerinden biridir. Kötü kolesterolün damarları baskılamasının önüne geçen, kolesterolü dengeleyen zencefil, kanın damarlarda sağlıkla dolaşmasına destek oluyor.

Mis gibi kokusuyla mutfakların vazgeçilmez lezzetlerinden olan tarçın, kan sulandırıcı etkiler göstermesi sebebiyle de çokça tercih edilmektedir. Vücutta iltihap oluşmasının önüne geçen, var olan iltihaplanmaların hızla iyileşmesine destek olan tarçın, kan basıncının dengelenmesi konusunda da en usta doğal malzemelerden biri aslında. Kanın damarlara yaptığı baskıyı dengelediğinden kan dolaşımının da sağlıkla sürmesine yardımcı oluyor.

Kırmızı acı biber, içeriğinde kapsaisin isimli bir madde bulunduğundan kan pıhtılaşmasına karşı vücudu koruyan yiyecekler arasında yerini almaktadır. Damarların sağlığını korurken kan basıncını ve kolesterolü dengeliyor. Bu etkileri sayesinde kan dolaşımının sağlıkla sürmesine destek oluyor.

Kan sulandıran besinler arasında ilk sıralarda kendine yer bulan limon, kanın temizlenmesine yardımcı oluyor, bu sayede damarları rahatlatıyor. Kolesterol ve kan basıncı üzerindeki olumlu etkileri de işin içine dahil olunca kanın pıhtılaşmasının önüne geçmeyi başarabiliyor. Kan sulandırıcı besinler İbrahim Saraçoğlu tarafından da araştırılan bir başlıktır. İbrahim Saraçoğlu kanda pıhtılaşma sorununa karşı limon suyunu özellikle önermektedir. Yarım bardak suya ekleyeceğiniz 1 yemek kaşığı limon suyunu her gün düzenli tüketebilirsiniz.

Polifenoller bakımından zengin, en sağlıklı yağlar arasında kendine yer bulan zeytinyağı, bu sağlıklı duruşunu damarlarımız üzerinde de gösteriyor, kanın pıhtılaşmasına olabildiğince engel olurken kanın incelmesine de yardımcı olabilmektedir.

Ananas ülkemizde sıkça tercih edilen bir meyve olmasa da sadece içeriğindeki bromelain isimli enzim sayesinde dahi düzenli olarak tüketilmesi gereken sağlık dolu meyvelerden biri aslında. Zira ananas, bu enzimi vücudumuza kazandırarak kanın pıhtılaşmasının önüne geçiyor, kanın incelmesine destek olurken kan dolaşımının da sağlıkla devam etmesine destek oluyor.

Kan dolaşımını olumlu yönde etkileyen en bilindik meyvelerden biri üzümdür. Onlarca çeşidi bulunan üzüm, içerdiği bolca antioksidan sayesinde vücudu birçok hastalıktan koruyor, damarların temizlenmesine destek olurken iltihaplanmaları da önlüyor. Hal böyle olunca kan dolaşımını da rahatlatıyor, doğal bir kan sulandırıcı gibi etki gösterebiliyor.

Bir bardak ılık su hızla emilir ve etkili bir kan sulandırıcı etkiye sahiptir. Yeterince su içmemek genellikle kanın kıvamının kalınlaşmasına neden olur. Çay, kahve veya komposto gibi şekerli içecekler suyun yerini tutamaz.

Domates, kanı sulandırmak için en sağlıklı sebzelerden biri olarak kabul edilmektedir. Ayrıca domatesler, kalp sağlığını iyileştirebilen ferulik, klorojenik ve para-kumarik asitler gibi doğal bileşikler açısından zengindir. Domatesler ısıl işlemden sonra faydalarını korur. Bu, onlarla herhangi bir yemeği pişirebileceğiniz ve tadını çıkarabileceğiniz anlamına gelir.

Yeşil çay, kızılcık, papatya ve karanfil çayı gibi bazı bitki çayları da güçlü antioksidan özellikler göstermesi sayesinde vücudun temizlenmesine yardımcı olurlar. Bu temizleme gücünü damarlar üzerinde de gösteren bu bitki çayları, düzenli olarak tüketildiğinde kolesterolün ve kan basıncının dengelenmesini, bu sayede de kan dolaşımının sağlıkla sürmesini sağlıyor.

Hatırlatmakta fayda var, tüm bu yiyecek ve içecekleri, her ne kadar faydalı olurlarsa olsunlar aşırıya kaçmadan tüketmelisiniz, onları asla tek başlarına bir "tedavi edici" olarak görmemeli, doktorunuza danışmadan hareket etmemeli ve doktorunuzun önermediği hiçbir yiyecek ve içeceği beslenme programınıza eklememelisiniz. 

Zeytinyağı Kan Sulandırır mı?

Doğal kan sulandırıcılar arasında hem yemeklere hem salatalara lezzet katan zeytinyağı da vardır. Zeytinyağı bitkisel kan sulandırıcı olarak nitelendirilmektedir. Son yıllarda alternatif tıp alanında adını sıklıkla duyuran zeytinyağı, kanın incelmesinde önemli bir rol oynar.

Zeytinyağında bulunan polifenol adlı maddeler, farklı şekillerde bölünerek kanın pıhtılaşmasını engeller ve yeniden düzeni sağlar. Aynı zamanda doğal yöntemlerle elde edilen zeytinyağı antioksidan içeriği en yüksek olan besin özelliği taşımaktadır.

Düzenli ve doğru miktarda zeytinyağ tüketimi sizin için şifalı olacaktır. 

Sarımsağın Kan Sulandırmadaki Etkisi Nedir?

Damar sisteminin yani yaşlanma sürecinin (damar sertliği gibi) sarımsakla birlikte gerilediği düşünülmektedir. Ayrıca kanın akışkanlığını düzenleyen sarımsak, damarları genişlettiği ve gevşettiği için aşırı yüksek tansiyonun normalleşmesine katkıda bulunur. Sarımsak, kan lipidlerinin (kolesterol) düzenlenmesinde olumlu etkileri olan ikincil bitki maddeleri olan ‘saponinler’ içerir. Böylelikle gelişmiş bir kan akışına ve damarların artan esnekliğine katkıda bulunur. Ajoene ayrıca sarımsakta bulunan bir kükürt bileşiğidir. Pıhtılaştırıcı fibrini parçalayarak kanı doğal olarak inceltir. Tüm bu farklı maddelerin yardımıyla sarımsak, kan sulandırıcı ilaçların aksine tamamen doğal bir şekilde ve yan etkileri olmaksızın kan pıhtılarını etkisiz hale getirebilir ve tromboz ile felçleri önleyebilir.

Kakao Kan Sulandırır mı?

Kakaonun gerçekten de sağlık yararları sağladığını bilmeniz oldukça önemlidir. Bitter çikolata kanı inceltir ve aspirin ile aynı anti-pıhtılaşma aktivitesini gerçekleştirir. Birçok doktor kalp krizi veya inme riskimizi azaltmak için bebe aspirini önermektedir. Davis, California Üniversitesi'ndeki araştırmacılar, bitter çikolatanın da benzer bir etkiye sahip olduğunu bulmuşlardır. Carl Keen, çalışmamızın, kronik kakao tüketiminin gelişmiş kardiyovasküler sağlıkla ilişkili olabileceği kavramını desteklediğini söyledi.

Et ve Et ürünleri Kan Sulandırma Özelliğine Sahip midir?

Balık ve ette yok sayılabilecek kadar az salisilik asit bulunur. Aynı zamanda bu grupta bulunan K vitamini hayati önem taşıyan, felç riskli hastalarda ilaç etkisini azaltabileceği için sınırlanması gereken besinlerdir.

Kan Sulandırıcı Besinler Ne Sıklıkla Kullanılmalıdır?

Bu konuyla ilgili kesin bilgiyi doktorunuza danışmanızda fayda vardır. Yaş ve ileri hastalıkları olan kişilerde istenmeyen sonuçların önüne geçmenin en etkili yolu da uzman doktorunuzla bilgi alışverişinde bulunmaktır.

Hangi Meyveler Kan Sulandırırır?

Kan sulandıran meyveler, kan pıhtılaşması ve kanın katılaşması gibi sorunlara yönelik son derece yararlıdır. Salisilik asit bakımından zengin olan bazı meyveleri tüketmek söz konusu kan sorununa yönelik büyük bir yarar sağlar. Bu meyveler kanı inceltici özellikte olduğu için kanın pıhtılaşması ya da katılaşması gibi sorunlara kesin çözüm getirir. Kış aylarında tüketimi yapılan bazı meyveler de benzer özelliklere sahiptir. Meyve yerken porsiyonun ölçüsünü elden kaçırmamak, aşırı tüketimden uzak durmak oldukça önemli bir konudur. Kan sulandıran bazı meyveler şöyledir:

• Kızılcık meyvesi, kan sulandırıcı gıdalar arasında en popüler örneklerden bir tanesidir. Taze ya da kuru olarak tüketilebilen bu meyve kan dolaşımını hızlandırdığı gibi kalp rahatsızlığı sorunları için de ciddi bir destek oluşturur. Bu meyveyi tüketirken doza dikkat etmek olumsuz sonuçlarla karşılaşmamak adına çok önemlidir. Bünyesinde bulunan salisilik asit sayesinde kan pıhtısı ve kan katılaşması sorunlarına çözüm getirir.
• Üzüm, kan sulandırıcı meyveler arasında en çok bilinen isimlerden bir diğeridir. Yüksek bir vitamin ve mineral kaynağı olan üzüm pek çok tüketim şekline uygundur. Taze ya da kuru bir şekilde tüketildiğinde büyük etki gösteren üzüm günün her vaktinde yemek için uygundur. Kanda fazla sulandırma yapma tehlikesi bulundurduğu için porsiyonların belirli ölçülerde tutulması faydalı olur.
• Portakal ve mandalina, kış aylarında en çok tüketilen meyvelerin başında gelmektedir. Doğal olarak kan sulandırma etkisine sahiptir. Yüksek asit miktarına sahip olan bu meyveler belirli porsiyonlarda tüketilmelidir.

Hangi Sebzeler Kan Sulandırır?

Günlük hayatta meydana gelen vücut ağrıları, sancılar ya da kramplar eğer önlem alınmazsa ciddi sağlık problemlerine yol açabilmektedir. Vücudun bazı sağlık sorunları yaşamasının en önemli nedeni ise, kan dolaşımının normalden farklı ya da düzensiz şekilde seyretmesidir. Özellikle kanın çok fazla katılaşması sonucunda tüm bir dolaşım sistemi olumsuz etkilenir ve pıhtılaşma meydana gelebilir. İşte bu nedenle bir doktor kontrolünde kan sulandırıcı takviyeler almakta fayda vardır.

Vücudumuzdaki kanın katılaşması ya da pıhtılaşması durumu her ne kadar belirli tehlikelere yol açsa da gündelik hayatta tüketeceğiniz bazı gıdalar sayesinde kanı sulandırmak mümkündür. Eğer siz de bu durumdan şikayetçiyseniz öncelikle mutlaka doktorunuza görünmeli ve önereceği takviyeleri düzenli şekilde uygulamalısınız. Aynı zamanda ilaç kullanmaktan ya da kimyasallardan pek hoşlanmıyorsanız kan sulandırıcı yiyecekler sayesinde de kolayca çözüm bulabilirsiniz.

• Sarımsak
• Zeytinyağı
• Zerdeçal
• Kırmızı biber
• Domates

Hangi Baharatlar Kan Sulandırır?

Kan sulandırıcı bitkiler arasında zencefil, zerdeçal, ıhlamur, kırmızıbiber, üzüm çekirdeği, papatya ve tarçın en önde gelenlerdir. Bu bitkilerin taze formları, toz halindeki baharat formları ya da bitki çayı formlarının hepsinde kan sulandırıcı etki olup çok dikkatli kullanılmalıdır.

Kırmızıbiber ve zencefilde salisilik asit, tarçında coumarin, zerdeçalda curcumin içerikleri kan sulandırıcı etkiden sorumlu maddelerdir. Sarımsakta bulunan ajoen maddesinin de kan sulandırıcı etkisi olduğu bilinmektedir. Ayrıca yüksek doz E vitamini içeren kabak çekirdeği, somon ve hamsi, maydanoz, ıspanak ve avokado gibi gıdalardan fazla tüketmek de kan sulandırıcı etkiye neden olur.

Deniz Ürünleri Kan Sulandırır mı?

Deniz ürünlerinin bir kısmı kan sulandırmaya yardımcı olabilmektedir. Pıhtılaşmayı önleyen bileşenleri ile yosun, felç ve kalp hastalıklarına çare oluyor. Ayrıca içeriğindeki alginatlar ile kolesterolü düşürmeye yardımcı olur. Fucoidinler ise kan sulandırıcı etkisiyle, yan etkileri olan ilaçlara bir alternatif olabilir.

Somon balığının birden fazla yararı bulunduğu bilinmektedir ve başka bir faydası ise kan akışını ve basıncını düzenlemesidir. Bu özelliği sayesinde pulmoner emboliye karşı koruyucu bir kalkandır. Düzenli tüketildiğinde, emboli başta olmak üzere kan pıhtılaşmasına neden olan birçok rahatsızlığa karşı etkilidir.

Yağlı deniz balıkları kan pıhtılarıyla savaşmaya yardımcı olabilir. Bu yağdan korkmayın, yüksek omega 3 çoklu doymamış yağ asitleri içeriği ile oldukça büyük faydalar sağlar. Omega 3 sayesinde trombositler birbirine yapışma yeteneklerini kaybeder, kan damarlarında birikme süreci bastırılır, kan incelir ve kan pıhtıları çözülür.

Kuruyemişler Kan Sulandırır mı?

Kanın pıhtı oluşturması ve bunun sonucunda damar tıkanıklığının önüne geçmek için kullanılan kan sulandırıcı maddeler, bazı sebze, meyve ve kuru yemişlerin içeriğinde de bulunuyor. 

Antep fıstığını düzenli olarak tüketmek, vücuttaki LDL (kötü) kolesterol seviyelerini azaltabilir. Antioksidanlar, fitosteroller ve doymamış yağ asitleri, sağlıklı bir kalbin teşvik edilmesi için mükemmeldir. Antep fıstığı aynı zamanda, arterlerin sertleşmesini ve kan pıhtılarının oluşumunu önleyen, l-arginin adı verilen bir amino asit kaynağıdır.

Ayrıca yüksek doz E vitamini içeren kabak çekirdeğini fazla tüketmek de kan sulandırıcı etkiye neden olur.

Ceviz doyurucu besinler içerdiği için yemek yeme riskini azaltır ve hatta diyabeti yavaşlattığı düşünülmektedir. Bu dolaylı olarak kalp hastalıkları riskini azaltır. E vitamini arterlerde meydana gelebilecek plak oluşumlarını engeller ve kalp tıkanıklığının oluşmasına izin vermez. Ceviz içerdiği besin ve vitaminler aracılığı ile kanın pıhtılaşmasını engeller ve kan dolaşımının daha iyi olmasını sağlar.

Badem içinde bulunan E vitamini sayesinde kanın pıhtılaşmasını azaltır. 

Kuru üzümün kabuğunda bulunan vitamin, kansere karşı koruyucu bir güç oluşturur. Çekirdekli kuru üzüm; kanı sulandırır. Kansızlık ile mücadele eden hastaların özellikle tüketmesi gereken, doğal ilaç olarak bilinir.

Kan Sulandırıcı Besinlerin Tüketimi Kimlere Tavsiye Edilmektedir?

Hastalar genellikle herhangi bir hastalıktan dolayı doktor önerisiyle kan sulandırıcı ilaçlar kullanmaya başlarlar. Bazen bu kan sulandırıcı rutin olarak hiçbir şikâyeti olmasa bile menopoz başındaki kadınlara veya 40-50 yaşını geçen erkeklere otomatik olarak başlanmaktadır. Ayrıca daha önce kalp krizi geçiren, stent takılan, bacak veya kol damarları tıkanan veya bacaktaki toplar damarlarında pıhtı olan, doğuştan pıhtılaşma sisteminde sorun olan, genetik olarak pıhtıya eğilimi olan, vücudun herhangi bir yerinde trombüs veya pıhtısı olan, kalp ritim bozukluğu yaşayan, vücudunda yapay damar taşıyan hastalara kan sulandırıcı ilaçlar verilir.

Kimler Kan Sulandırıcı Besinler Tüketemez?

Kalp damar hastalığı riski düşük olanların kan sulandırmak sebebiyle bu besinleri fazladan tüketmeye çalışmasının bir anlamı olmamaktadır. Çünkü koroner kalp hastalığından sakınırken en az o kadar mide kanamasına maruz kalınabilir. Makul besin ihtiyacınızı karşılayacak kadar almanız daha sağlıklı olacaktır. Ayrıca diyabetik hastaların dikkatli tüketmesi ve farklı türde ilaç kullanan hastaların ilaç-besin etkileşiminden dolayı doktoruna danışmasını gerekmektedir.