Cildine gereken kolajen desteğini al.

Fit1001 logosearch icon
Glutatyon Nedir?Yorum Ekle
0

Glutatyon Nedir?

Glutatyon, hücrelerin enerji santralleri olan mitokondrilerin sağlıklı bir şekilde çalışması için gereklidir. Hasarlanmış veya işlev bozukluğu olan mitokondrilerin kanserleşme sürecinde kritik bir yeri vardır.
10 dk. da okunurFit1001 Editör21 Tem 20230 Yorum
Glutatyon Nedir?

Glutatyon, hücrelerin enerji santralleri olan mitokondrilerin sağlıklı bir şekilde çalışması için gereklidir. Hasarlanmış veya işlev bozukluğu olan mitokondrilerin kanserleşme sürecinde kritik bir yeri vardır. Mitokondrilerin çalışması toksinler veya sağlıksız hücresel ortam nedeniyle bozulduğunda hücre solunum için oksijen yerine glukoz (şeker) kullanılan daha ilkel bir solunum formuna geçtiğinde kanserleşmektedir. Sağlıklı kalmak, performansınızı artırmak, hastalıkları önlemek ve yaşlanmanın etkilerinden korunmak, bağışıklık işlevi ve enflamasyonun kontrolü için glutatyon düzeyleri yüksek tutulmalıdır. Araştırmalar yüksek glutatyon düzeylerinin kas hasarını azalttığını, kasların iyileşme süresini kısalttığını, kas kuvveti ve dayanıklılığını artırdığını ve metabolizmayı yağ depolama yerine kas yapımına kaydırdığını göstermektedir.

Glutatyon Ne İşe Yarar?

Glutatyon, sağlıklı kalmak ve hastalıktan korunmak için en önemli moleküllerden biridir. Yaşlanma, kanser, kalp damar hastalıkları, bunama (demans) ve başka birçok kronik/dejeneratif hastalığın önlenmesinde temel öneme sahip olan glutatyon üç yapı taşından oluşur, bunlar sisteine, glisin ve glutamin aminoasitleridir. Glutatyon vücudumuzda doğal olarak üretilir. Glutatyona “ana anti-oksidan” denilmesinin sebebi, onun serbest radikalleri yakalayarak karaciğere taşır ve burada kendisini yenileyerek tekrar işine geri dönmesidir. Serbest radikaller, çoğu zaman normal hücre metabolik oksidasyonunun yan ürünleri ve toksik atıklarıdır. Anti-oksidanlar tarafından etkisiz hale getirilmediklerinde otoimmün hastalıklara, kanser gibi kronik hastalıklara yol açabilirler.

Glutatyon İçeren Besinler Nelerdir?

  • Karaciğerde glutatyon üretimini artırmaya yardımcı olan besinler (glutatyon prekürsörleri) arasında kükürtten zengin olan sarımsak, soğan, brassica grubu sebzeler (brokoli, lahanagiller, su teresi, karnabahar, brüksel lahanası), radika, şalgam sayılabilir
  • N-acetyl-cysteine (NAC) glutatyon üretimini uyaran değerli bir destektir. Ucuz ve hızlı etkilidir. NAC ile GSH düzeylerindeki yükselme birkaç saat süren geçici bir yükselmedir
  • Magnezyum glutatyon sentezi için önem taşıyan gamma glutamil transpeptidaz enziminin çalışması için gerekli olan bir mineraldir. Günde 490- 700 mg alınması önerilmektedir. Balık, ıspanak, kabak, balkabağı çekirdeği, ayçiçeği çekirdeği, fasulyegiller, ceviz, badem, yer fıstığı zengin magnezyum kaynaklarıdır
  • Çinko eksikliği özellikle kırmızı kan hücrelerinde aktif glutatyon düzeylerinin düşmesine yol açar. Ancak yüksek çinko düzeyleri de toksiktir. Yetişkinlerde önerilen günlük alım 8-11 mg dır. En zengin çinko kaynakları istiridye, kırmızı ve beyaz et, kabuklu deniz ürünleridir. Bitkisel kaynaklardaki çinkonun biyoyararlanımı hayvansal kaynaklara nazaran çok düşüktür
  • Selenyum, vücudun glutatyon üretimi ve geri dönüşümü için önemlidir. Brezilya fındığı, sardalya, pisi balığı, otlak hayvanı etleri, hindi, karaciğer, tavuk, yumurta, ıspanak selenyumdan zengin gıdalardır
  • Milk thistle (silymarin) glutatyon düzeylerini yükseltir. Karaciğeri temizleyici, koruyucu ve yenileyici özelliğiyle tanınmaktadır
  • Fiziksel aktivite glutatyon düzeylerinin artmasını sağlar. Haftada en az üç defa günde 30 dakikalık yoğun egzersiz vücudun antioksidan savunmasımı artırmaktadır
  • C Vitamini kırmızı kan hücrelerinde ve lenfositlerde glutatyon düzeyini artırır. Turunçgiller (portakal, greyfurt), kırmızı ve yeşil biber, çilek, kivi C vitamininden zengin besin kaynaklarıdır
  • SAMe – S-adenosyl-methionine – kısmen sisteine dönüştürülen bir methionin türüdür, siroz ve kolestaz tedavisinde kullanılır. Duygu durumunu stabilize eden popüler bir destektir
  • Folat, vitamin B6 ve vitamin B12, biotin gibi metilasyon nütrientlerini içeren karaciğer, mercimek, ıspanak, kuşkonmaz, avokado, maydanoz, pancar, börülce tüketilmesi önerilir
  • Melatonin hormonu uyku ve uyanıklık döngüsünü düzenleyen hormondur, beyindeki epifiz bezi tarafından üretilir. Melatonin kana gece salınır ve üretimi büyük ölçüde ışığa bağlıdır.  Melatonin aynı zamanda çok güçlü bir antioksidandır. Başka antioksidanları uyarma özelliği vardır.  Melatoninin beyin, karaciğer, kaslar ve kanda GSH düzeylerinin etkili biçimde artırdığı gösterilmiştir. Bilinen tek doğal melatonin kaynağı vişnedir
  • E (karma tokoferol formunda) vitamini glutatyon ile birlikte çalışan önemli bir antioksidandır. Glutatyonun geri dönüşümüne (C vitamini ile birlikte) yardımcı olur. Badem, tatlı patates, avokado, ıspanak, ayçiçeği, balkabağı, alabalık, zeytinyağı E vitamininden zengindir

Glutatyon üretimini uyaran baharatlar zerdeçal, tarçın, kakule ve çörek otudur.

Glutatyondan Zengin Besinler mg / 100g için:

Besin


GSH Miktarı

Kuşkonmaz


28.3

Avokado

27.7

Ispanak

11.4

Bamya

11.3

Brokoli

9.1


Kuşkonmaz

Glutatyon içeren ıspanak, roka, kuşkonmaz, avokado, brokoli, bakla, domates, bezelye gibi besinlerin tüketiminin, vücutta glutatyon seviyeleri üzerinde etkisi net değildir. Glutatyon midede parçalandığı için amino asitlere ayrılmakta ve glutatyon seviyesine katkısı olmamaktadır. Bu gıdalar içerdiği aktif maddeler ile serbest radikallere karşı olumlu etki sağlamaları nedeni ile glutatyonun görevine destek olabilir ve azalmasını engelleyebilirler.

Avokado

E vitamini, C vitamini, çoklu doymamış yağ asitleri, glutatyon ve polifenolik bileşikler yönünden çok zengin olan Avokado türü antioksidan özelliği ile de bilinmektedir. Bu faydalar aşağıda sıralandığı gibidir:

  • Avokado vitamin ve mineral açısından zengindir
  • Avokado, besleyici, sağlıklı yağ ve lif kaynağıdır
  • Avokado bağırsaklara iyi gelir
  • Kalp sağlığını destekler
  • Kolesterolü düşürmeye yardımcı olabilir
  • Göz sağlığını korur
  • İştahı düzenlemeye yardımcı olabilir

Ispanak

Glutatyon üretimini desteklemek için kullanılabilir. Ispanağın pek çok yararı vardır. Bu faydaların bir kısmı aşağıda verilmiştir:

  • Ispanak bol miktarda C, E ve B vitaminleri, magnezyum, demir ve kalsiyum içerir. Bu nedenle besin değeri yüksektir
  • Ispanak, içerdiği A vitamini nedeniyle göz sağlığı için yararlıdır
  • Ispanak, sağlık açısından önemli bir risk olan pıhtılaşmayı yavaşlatır, kalp ve damar hastalıklarına karşı koruma sağlar
  • Yüksek tansiyonu düşürmede faydalıdır
  • Zengin lif miktarı ile kabızlığı önler
  • Vücudun kan yapımına katkıda bulunur
  • Ispanağın bir diğer önemli etkisi ise kansere karşı koruyucu etki göstermesidir
  • Alzheimer hastalığına karşı koruyucu etkisi bulunan ıspanak hafızanın güçlenmesini sağlar ve barındırdığı beta karoten ve folik asit yardımı ile Alzheimer gelişmesi ihtimalini azaltır
  • Kış aylarının vazgeçilmezi olan bu bitkiyi düzenli olarak tüketenler hem enerji alır hem de kaslarını güçlendirir
  • Karaciğerin temizlenmesine katkıda bulunur
  • Ispanağın içerisindeki magnezyum metabolizmayı hızlandırır
  • Kadınların özellikle hamilelik dönemlerinde ihtiyaç duydukları folik asidi elde etmelerinin en doğal yolu ıspanak yemekten geçer. Çünkü ıspanakta bolca folik asit bulunur
  • Ispanağın bir diğer faydası ise kemik gelişimine katkıda bulunmasıdır. Ispanakta bulunan K vitamini menopoz sonrası kemik erimesi ihtimalini düşürür
  • Cilt sağlığına katkıda bulunur

Bamya

Bamya, A vitamini bakımından zengindir ve beta-karoten, ksantin ve lutein gibi flavonoid antioksidanları akciğer ve ağız boşluğu kanserlerinden korumamıza yardımcı olur. Bamyada bulunan folatlar yenidoğan bebeklerde nöral tüp defekti oluşumunu azaltmaya yardımcıdır. Bamya tüketimi, sindirim, görme, cilt sağlığı ve aynı zamanda kemikleri güçlendirmeye yardımcı olur. Ayrıca, kolesterol seviyesini ve kan basıncını düşürmeye yardımcı olarak kalbinize ve tüm kardiyovasküler sisteme göz kulak olur. Bağışıklık sistemimizi daha da güçlendirir. Bamya, bilimsel olarak “Abelmoschus esculentus” olarak bilinir ve Batı Afrika ve Asya’nın bazı bölgelerinde ortaya çıktığı düşünülmektedir. M.Ö. 12. yüzyıldan beri ekilen bamya, ebegümeci ve pamukla aynı bitki ailesine ait yeşil çiçekli bir bitkidir. Bamya kalorisi çok düşüktür ve doymuş yağ veya kolesterol yoktur. Bamyanın glutatyon seviyesine de katkısı olduğu bilinmektedir.

Brokoli

Minik bir ağaç görünümde olan brokoli, pek çok kişinin piştiğinde yaydığı koku nedeniyle uzak durmasına neden olur. Lahana, Brüksel lahanası ve karnabahar gibi Brassica oleracea bitki ailesinden gelen brokoli, bolca vitamin, mineral, lif ve antioksidan içerir. Kışın sofraları garnitür, salata ve çorba gibi şekillerde süsleyen brokolinin pek çok faydası bulunur.

  • Glutatyon dengesini sağlar
  • Vitamin ve mineral deposudur
  • Antioksidan kalkanıdır
  • İnflamasyonu önlemede etkili
  • Kansere karşı koruyucudur
  • Kan şekerini düzenler
  • Kalp sağlığını korur
  • Sindirim sistemini güçlendirir
  • Beyin ve sinir sistemini destekler
  • Yaşlanma karşıtıdır
  • Ağız ve diş sağlığının da destekçisidir
  • Güçlü kemikler için faydalıdır
  • Güneşin zararları ışınlarına karşı destekleyicidir

Glutatyon Faydaları Nelerdir?

Glutatyonu oluşturan ve vücudu hastalıklardan koruyan bu amino asitler; kanser, kalp-damar hastalıkları, yaşlanma, bunama (demans) gibi kronik rahatsızlıkların önlenmesinde ciddi öneme sahiptir. İçerisinde bulunan sistein, glisin ve glutamin sayesinde oldukça güçlü bir antioksidan olan glutatyon, vücuttan ağır metalleri, serbest radikalleri ve toksik olan maddeleri uzaklaştırır. Vücut, doğal bir mucize olan glutatyon bileşenleri ile sağlıklı bir yapıya kavuşur. Glutatyon, insan vücudunda doğal olarak üretilir ve en çok beyin hücreleri ve karaciğer de etkisini gösterir. Glutatyonun vücuttaki üretimi de yaşlanmaya bağlı olarak birbirini takip eden kötü beslenme, sigara ve alkol tüketimi ve çeşitli ilaçlardan dolayı zaman geçtikçe azalır. Bu tür sebeplerden dolayı da glutatyonun dışarıdan takviye şeklinde alınması gereklidir.

  • Bağışıklık ve cilt dostu glutatyon faydaları aşağıdaki gibi sıralanabilir:
  • Bağışıklık sistemini güçlendirir ve korur
  • Cildin yenilenmesini ve parlaklık kazanmasını sağlar
  • Hücrelerin korunması ve yenilenmesinde önemli rol oynar; yaşlanma karşıtı özelliği vardır
  • Vücutta birikmiş olan ağır metalleri temizlemeye yardımcı olur
  • Sigara ve alkol kullanımının uzun vadede vücutta yarattığı olumsuzlukları önlemeye yardımcı olur
  • Kasların kuvvet ve dayanıklılığını artırır
  • Metabolizmayı kas kütlesinin artırılmasına yönlendirir
  • Yaşlı kişilerdeki insülin direncini azaltır
  • Parkinson hastalığının belirtilerini en aza indirger
  • Cildin beyazlamasına ve genç görünmesine yardımcı olur
  • Uyku apnesi hastalığının tedavisinde iyileştirici olarak kullanılır
  • Otizmin tedavisinde kullanılır
  • Alzheimer hastalığı tedavisinde kullanılır
  • Yaşlanmanın uzun süreli etkilerinden korur ve hastalıkları önler
  • Eklem ve kas ağrılarının etkilerini azaltır
  • Kandaki enzim, protein ve bilirubin seviyelerinin artmasını sağlar
  • Vücut enerjisini ve ısısını artırır
  • Uyku kalitesini artırır

Glutatyon Nasıl Arttırılır?

Sağlıklı bir yetişkinin günlük glutatyon miktarı sadece 10 gram kadardır. Glutatyon içeren gıdalar tüketilirse bile kazanabileceğimiz glutatyon miktarı günde en çok 100-150 miligram ile sınırlıdır. Gıdalarla almak yerine glutatyonun hammaddesi olan sistein, glisin ve glutamat içeren gıdalar tüketerek kendi glutatyonunu kendi üretmesine yardımcı olabiliriz. Glutatyon içeren ıspanak, roka, kuşkonmaz, avokado, brokoli, bakla, domates, bezelye gibi besinlerin tüketiminin, vücutta glutatyon seviyeleri üzerinde etkisi net değildir. Glutatyon midede parçalandığı için amino asitlere ayrılmakta ve glutatyon seviyesine katkısı olmamaktadır. Bu gıdalar içerdiği aktif maddeler ile serbest radikallere karşı olumlu etki sağlamaları nedeni ile glutatyonun görevine destek olabilir ve azalmasını engelleyebilirler.

Glutatyon yapımı için gereken amino asitleri içeren bir beslenme vücutta yeterli glutatyon seviyesi sağlamak için önemlidir. Kırmızı ve beyaz et, süt ve süt ürünleri, bakliyat, kabak çekirdeği ve ay çekirdeği, yer fıstığı, tef ve keten tohumu, yulaf gibi tahıllar tercih edilebilir.

Kükürt içeren gıdaların tercih edilmesi glutatyon yapımını destekleyebilir. Soğan, sarımsak, lahana çeşitleri, brokoli, karnabahar, bakla, roka, ıspanak, bamya, hardal otu gibi gıdaların tüketimi glutatyon yapımını ve dolayısıyla vücutta glutatyon seviyesini artırabilir.

Glutatyon Seviyesini Artıran Besinler Nelerdir?

Glutatyon seviyesini artıran besinler aşağıdaki gibidir:

  • Kuşkonmaz
  • Sarımsak
  • Avokado
  • Soğan
  • Ispanak
  • Bamya
  • Et
  • Brokoli
  • Roka
  • Karnabahar
  • Hardal otu

Glutatyon Eksikliği Nedir?

Vücut doğal yoldan glutatyon üretmekte ama bu yaşla birlikte azalmaktadır. Toksinler de glutatyon düzeylerinin azalmasına neden olmaktadır. Glutatyon azaldığında serbest radikallere karşı korunamadığımız için bu moleküller vücut yapılarına zarar verebilmektedir. 

Aktif Glutatyon (GSH): Glutatyon serbest radikalleri toplayarak doyduğunda karaciğerde kendini yenilemektedir. İdeal şartlarda glutatyonun %10’u inaktif (oksitlenmiş) durumda iken %90’ı aktif formdadır. GSH olarak da bilinen aktif glutatyon %90’ın altında düştüğünde serbest radikallerle savaşı kaybetmeye başlarız. Toksinler daha da biriktiğinde GSH azalmaya devam eder. GSH %70’in altına düştüğünde bağışıklık sisteminde bozulma görülür.

Glutatyon Eksikliği Neden Olur?

Glutatyon vücutta doğal olarak bulunmaktadır, ancak yaşla beraber azalmaktadır. Hastalıklar, vücuda giren toksinler de glutatyon seviyesinin azalmasına neden olmaktadır. Vücuttaki glutatyonun azalması, serbest radikal denilen atık maddelerin hücrelere zarar vermesine neden olmaktadır.

Glutatyon Eksikliği Belirtileri Nelerdir?

Glutatyon sentetaz eksikliğinin belirti ve semptomları, bir kişinin hafif, orta veya şiddetli hastalığı olup olmamasına bağlı olarak değişkenlik gösterebilir. Hafif glutatyon sentetaz eksikliğinin birincil semptomu, Kırmızı kan hücreleri. Eksikliğin hafif formu olan kişilerde kırmızı kan olabilir. Hücreler çok hızlı parçalanır ve yeni kırmızı kan hücreleri onları değiştirecek kadar hızlı yapılmaz. Buna hemolitik anemi denir. Hemolitik belirtileri anemi yorgunluk, soluk cilt rengi, baş dönmesi ve nefes darlığı içerebilir. Eksikliğin hafif formuna sahip bazı kişilerin dalağı beklenenden daha büyük olabilir. Orta derecede glutatyon sentetaz eksikliğinin semptomları, hemolitik aneminin yanı sıra idrarda 5-oksoprolin adı verilen bir maddenin (5-oksoprolinüri) birikmesini içerebilir. Vücutta belirli maddelerin birikmesi, vücutta çok fazla asit olduğunda meydana gelen metabolik asidoza da neden olabilir. Metabolik asidoz belirtileri bulantı, kusma ve yorgunluğu içerebilir. Şiddetli Glutatyon eksikliği, beyni de etkileyerek nörolojik sorunlara neden olur. Nörolojik problemler şunları içerebilir: nöbetler, zihinsel engellilere hareketleri koordine etmede sorun (ataksi). Şiddetli eksikliği olan çocuklar, beklendiği gibi oturmak veya yürümek gibi dönüm noktalarını karşılamayabilir (gelişimsel gecikme) ve konuşmayı öğrenmede zorluk yaşayabilirler (konuşma gecikmesi). Şiddetli formu olan bazı çocukların çok sert kasları vardır (spastisite). Şiddetli glutatyon sentetaz eksikliği formu, tekrarlayan bakteriyel enfeksiyon riskini artırabilir. Şiddetli eksikliği olan yetişkinlerde retina distrofisi de dahil olmak üzere gözleri etkileyen sorunlar olabilir.

Glutatyon Tedavisi Nasıl Uygulanır?

Tüm dünyanın kullandığı glutatyon tedavisinin, aktif bir biçimde kullanılan ve serbest radikallerin insan vücudunda oluşturduğu zararları yok eden ve oluşabilecek hastalıkları en aza indirgeyen glutatyonun herhangi bir zararı ve yan etkisi yoktur. Glutatyon, her insanın vücudunda bulunan bir bileşendir ve glutatyon tedavisi de bu bileşenlerin seviyelerini artırmak üzerine amaçlanmıştır. Bu yüzden de zaten vücutta bulunan bir bileşen olduğu için herhangi bir takviye durumu yoktur ve dolayısıyla herhangi bir yan etki de içermez. Aynı zamanda glutatyon tedavisi işleminden sonra da gözlemlenmiş veya beklenen herhangi bir riskli durum, komplikasyon, yan etki yoktur.

0
antrenman sonrasıkasperformans ve güç

Yorumlar (0)

Yorum Yapın

0 / 300

Okumaya Devam Edin