Cildine gereken kolajen desteğini al.

Fit1001 logosearch icon
Çölyak Hastalığı Nedir?Yorum Ekle
0

Çölyak Hastalığı Nedir?

Çölyak hastalığı neden olur? Çölyak hastalığı belirtileri nelerdir? Çölyak hastalığı tedavisi nedir?
14 dk. da okunurFit1001 Editör15 May 20240 Yorum
Çölyak Hastalığı Nedir?

Son yıllarda ismini sıkça duymaya başladığımız çölyak hastalığı, bir tür ince bağırsak hastalığı olup, buğday, arpa, çavdar gibi tahıllarda bulunan gluten adlı proteine karşı alerjik tepki ile ince bağırsak başlangıç bölgesinin anatomik yapısının değişmesi ile oluşan emilim bozukluğudur. Çölyak hastalığı genetik bir hastalıktır. Çölyak hastası olan insanların hikayesine bakıldığında ailede çoğunlukla bir çölyak hastası olduğu görülmektedir.

Çölyak hastası bir kişinin birinci derece yakınlarının çölyak hastalığına yakalanma olasılığı %10 civarındadır. Tanı ve tedavi geciktikçe yetersiz beslenme ve diğer komplikasyonların gelişme riski de artacaktır. Bazen bir ameliyat, hamilelik, doğum, viral enfeksiyon, şiddetli duygusal stres gibi nedenlerle de çölyak hastalığı ortaya çıkabilir ya da tetiklenebilir.

Çölyak hastalığı çeşitli nedenlerden dolayı her yaş aralığında ortaya çıkmaktadır. Hemen hemen her yaşta ortaya çıkabilen bu hastalık çoğunlukla 8-12 aylık çocuklarda ve 30-40 yaş aralığındaki kişilerde daha sık görülür. Çölyak hastalığı ince bağırsağın, buğday ve bazı gıdalarda bulunan gluten adlı proteine karşı ömür boyu süren ve kronikleşen alerjidir.

Buğday, arpa, çavdar ve yulaf gibi tahıllar gluten içerir. Dünyada en yaygın olarak bilinen ve genetik bir hastalık olan çölyak hastalığının Türkiye’de görülme sıklığı ise yüzde 1 civarındadır. Son 50 yılda besin endüstrisinde sık tüketilen ekmek, pasta, makarna, erişte, soslar, cipsler, soğuk etler, salam, sosis gibi yiyeceklerin yapısında kullanılmaya başlanmıştır.

Her geçen gün görülme sıklığı artan çölyak hastalığı dünyada çok yaygın bir hastalıktır. Dünyadaki çoğu ülkede her 70 ila 200 kişiden birinde çölyak hastalığı bulunur. Çölyak hastalığı vücut bağışıklık sistemi ile ilişkili nedenlerle ortaya çıkar. Birçok tahılda bulunan gluten adı verilen proteine yanlış yönlendirilmiş bir bağışıklık tepkisi ile tetiklenir. Bazı hastalarda gluteni parçalayan enzime karşı da bağışıklık cevabı vardır. Çölyak hastalığı, ince bağırsakta iltihaplanma ortaya çıkması neticesinde belirti verir. Bağışıklık sistemi glutene karşı anormal bir tepki vererek iltihabi süreci başlatır.

Bağırsak mukozası normalde villus adı verilen ve besin emilimini sağlayan eldiven parmağı şeklinde küçük çıkıntılar içerir. Villuslar bağırsak emilim yüzeyini artırarak besinlerin kana geçişini kolaylaştırır. Çölyak hastalığı gelişen insanda gelişen iltihabı süreç sonucunda vücut kendi dokularına zarar veren antikorlar oluşturur. Bu otoantikorlar ince bağırsak iç yüzeyinde yer alan bu çıkıntıları yok eder ve villuslar düzleşir. Bu hasar sonucunda çölyak hastaları ne kadar çok ya da sağlıklı beslenirse beslensin, tam emilim olmadığı için vücuda yeteri kadar besin maddesi alınmamış olur. Vücudun vitamin değerleri de hızla düşer.

Yapılan araştırmalar sonucunda uzmanlar hastalığın hem alerjik hem de otoimmün unsurlar içerdiği düşünülmektedir. Alerji, bağışıklık sisteminin aslında vücuda zararsız olan maddelere de aşırı reaksiyon göstermesidir. Bu, çölyak hastalığında da olan durumdur, çünkü bağışıklık sistemi zararsız glutene aşırı bağışıklık tepkisi ile cevap verir. Öte yandan, bağışıklık sistemi aynı zamanda vücudun kendi enzimi olan doku transglutaminazına karşı antikorlar oluşturur.

Çölyak hastalığı kişilerde birbirinden farklı belirtilerle kendini gösterebiliyor. Bazı kişilerde belirtiler daha ağır ve net olurken bazılarında ise hafif bir şekilde seyrediyor. Bunun yanı sıra çeşit olarak da birbirinden farklı şekilleri vardır. Çölyak hastalığı, tipik (klasik), potansiyel ve sessiz olarak çeşitleniyor.

Tipik (klasik) çölyak: Gluten tüketimi sonrasında ortaya çıkan çölyak hastalığının bu çeşidi en sık görülen ve en çok bilinen çeşididir. Kusma, ishal, iştahsızlık, halsizlik, eklem ağrıları ve kaşıntı gibi belirtileri bulunan klasik çölyak hastalığı, daha çok 6-24 aylık bebeklerde görülmektedir.

Potansiyel çölyak hastalığı: Potansiyel Çölyak hastalığını taşıyan kişiler belirtilerini taşımasa bile testler sonucunda çölyak hastası çıkan ve ailesinde çölyak hastası bulunan kişilerdir. Bu çölyak çeşidine sahip kişilerin belli aralıklarla uzman doktora görünerek hastalık için takibini yapması gerekir.

Non-çölyak gluten hassasiyeti: Non-çölyak Gluten Hassasiyeti olan bireyler ise genellikle çölyak hastalığına benzer belirtiler gösterse bile kanında çölyak hastalığına ilişkin antikor bulunmaz. Fakat gluten alındıktan sonra rahatsız ettiği için bu kişilerin çölyak hastalığında olduğu gibi glutensiz beslenmesi gerekmektedir.

Çölyak Hastalığı Neden Olur?

Tüm dünyada çok yaygın olan çölyak hastalığı genetik bir hastalıktır. Hasta insanların 1. derece yakınlarının çölyak hastalığına yakalanma olasılığı %10 civarındadır. Bu hastalığa yakalanmış kişilerde hasta tanı ve tedavisini geçiştirdikçe yetersiz beslenme ve diğer komplikasyonların gelişme riski de artacaktır. Böylece vücut daha da yıpranacaktır. Genelde çocukluk dönemlerinde ortaya çıkan Çölyak hastalığı ileri yaşlarda ameliyat, hamilelik, doğum, viral enfeksiyon, şiddetli duygusal stres gibi nedenlerle tetiklendiğinde ortaya çıkabilmektedir.

Yapılan araştırmalardan elde edilen bilgilere göre glutene tahammülsüzlüğe neden olabilecek kesin nedenler hâlâ tam olarak bilinmemektedir. Ancak çoğu uzman genetik yatkınlık ve çevresel faktörlerin bir kombinasyonu çölyak hastalığını tetiklediği konusunda hemfikir.

Gluten, buğday, çavdar, yulaf, arpa gibi tahıllarda bulunur ve bunlardan yapılmış her türlü yiyeceğin tüketilmesiyle tetiklenir. Buna karşılık pirinç, mısır, soya ya da patates gluten içermediğinden hastalar tarafından rahatlıkla tüketilebilir.

Uzmanların araştırma sonuçlarına göre, duyarlı kişilerde ince bağırsak duvarına ulaşan kısmen sindirilmiş gluten molekülleri, bağışıklık sisteminde aşırı bir reaksiyona yol açmaktadır. Hastalığın gelişiminde genetik faktörler en önemli unsurdur. Genellikle ebeveynler, kardeşler veya çocuklar gibi çölyak hastalarının birinci derece akrabaları da bu hastalıktan muzdariptir. Kişinin beslenme şekli, gastrointestinal enfeksiyonlar ve bağırsak bakterileri çölyak hastalığının ilerlemesine neden olur.

Çölyak Hastalığı'nın Belirtileri Nelerdir?

Çölyak hastaları içeriğinde gluten bulunan bir şeyi yediklerinde hastalığın belirtileri ortaya çıkar. Bunlardan en sık görülenler karın ağrısı, şişkinlik ve yağlı ishaldir. Bu kısa süreli belirtileri daha sonra kronik şikâyetler takip eder. Çölyak hastalığında, bağırsaktaki mukoza, iltihaplanma nedeniyle zarar görür ve tüm gıda bileşenlerinin emilimi bozulur. Sonuç olarak, demir eksikliği gibi önemli sağlık sorunları gelişir. Uzun vadede görülen önemli belirtilerden biri de kilo kaybıdır.

Gluten bazı hastalarda deri problemleri gibi bağırsak fonksiyonuyla doğrudan ilişkili olmayan belirtilere neden olur. Dermatitis herpetiformis, bağırsak gluten intoleransı kaynaklı, kaşıntılı ve kabarcıklı bir döküntülü deri hastalığıdır. Döküntü daha sık olarak dirsekler, dizler, gövde, kafa derisi ve kalçalarda görülür. Dermatitis herpetiformis, çoğunlukla çölyak hastalığına benzer bağırsak değişiklikleriyle birliktelik gösterir; ancak bazı hastalarda belirgin sindirim sistemi belirtileri görülmeyebilir. Dermatitis herpetiformis, günümüzde çölyak hastalığının cilt bulgusu olarak kabul edilmektedir. Hastalığın atipik belirtilerle seyrettiği bu gibi durumlarda tanı sıklıkla gecikir.

Çölyak hastalığının çocuklarda ve yetişkinlerde belirtileri farklı olabilmektedir. Çocuklarda ve yetişkinlere görülen belirtiler şu şekildedir.

Çocuklarda görülen belirtiler:

Çölyak hastası olan çocuklarda hastalık genellikle 1 yaşından sonra gluten içeren besinlerin tüketilmeye başlanması ile birlikte ilk belirtiler ortaya çıkmaktadır. En yaygın belirtileri şunlardır:

  • Özellikle karın ağrısı
  • Karında şişlik
  • İshal
  • Huzursuzluk
  • İştahsızlık
  • Enfeksiyonlarda artış ve gelişme geriliği
  • Kusma
  • Kilo alamama ve boy uzamasında yavaşlama.

Çölyak hastalığı olan yetişkinlerde belirtiler genelde şu şekildedir:

  • Karın bölgesinde şişkinlik
  • Yaşa göre kilo azlığı
  • Kas zayıflığı
  • Kansızlık
  • Dışkıda anormallik, büyük tuvalet ihtiyacının artması
  • İshal
  • Kusma
  • Bezginlik
  • Nedeni bilinmeyen karaciğer hastalıkları
  • Kaşıntılı ve kırmızı cilt döküntüleri
  • Büyüme geriliği
  • Ağız içinde oluşan aftlar
  • Ses kısıklığı
  • İştahsızlık, gaz şikayetleri
  • Depresyon
  • Hormon seviyelerinde dengesizlik
  • Eklem ve kemik ağrıları
  • Sinirlilik
  • Ciltte kaşıntılı döküntüler
  • Dikkat bozukluğu

Çölyak Hastalığının Teşhisi Nasıl Konulur?

Uzmanlar, çölyak hastalığı olan çocuk ve yetişkinlerin sadece yüzde bir kısmına tanı konulabildiğini ifade etmektedir. Çölyak hastalığı teşhisi için doktorlar tanı için öncelikle doktor tarafından hastadan ayrıntılı bir öykü alır ve fiziki muayene yapılır. Daha sonra doktorlar teşhis için çeşitli testler isteyebilir.

Örneğin Seroloji testi ile kandaki antikorlar araştırılır. Test sonucunda, belirli antikor proteinlerinin yükselmiş seviyeleri, glutene karşı bir bağışıklık reaksiyonunu gösterir. HLA-DQ2 ve HLA-DQ8 isimli insan lökosit antijenlerine yönelik yapılan genetik testler, çölyak hastalığının tanısını için kullanılabilir.

Yapılan testlerin sonuçları çölyak hastalığını destekliyorsa, doktorlar ince bağırsağı endoskop adı verilen ve ucunda kamera bulunan küçük bir kanül yardımıyla inceler. İşlem sırasında gerek duyarsa villus hasarını analiz etmek için küçük bir doku örneği de (biyopsi) alınır.

Fakat dikkat edilmesi gereken önemli bir nokta testlerin, doğru sonuç vermesi ve doktorun sağlıklı bir tanı koyabilmesi için glutensiz diyete başlanmadan önce yapılması gerektiğidir. Glutensiz beslenme sonrası yapılacak olan testlerde kan testi sonuçları değişebilir ve sonuçlar normal çıkabilir.

Çölyak Hastalığı Nasıl Önlenir?

Çölyak hastalarının sağlıkları için ve hastalığın ilerlememesi için yaşam boyu glutensiz diyet uygulanması gerekiyor. Düzenli ve uzun süre yapılan diyetlerden sonra glutenin vücuttan uzaklaştırılmasıyla bağırsak yapısında hızla düzelme sağlanıyor. İltihap düzeliyor, emilim normale dönüyor. Ayrıca çölyak hastalarının tedavisinde uygulanması gereken bazı kurallar bulunuyor. Bu onların sağlık durumlarını etkileyen önemli noktalardan. Çölyak hastası olan kişinin öncelikle alanında uzman bir diyetisyenden destek alması gerekir. Diyetisyenle görüşmeleri ve konuyla ilgili bilgilenmeleri sağlık süreci için büyük önem taşır.

Bu süreçte doktorun önerdiği diyet programı çok önemlidir.Bu aşamada tüketilmemesi gereken belli başlı besinler vardır.

Çölyak hastalığında diyet tedavisinde tüketilmemesi gereken besinler:

  • Buğday, arpa, çavdar ve yulaf katkılı un, bulgur, bulgur pilavı, irmik, makarna, şehriye, kuskus, ekmek, kek, pasta, kurabiye, bisküvi, börek, çörek, gofret, simit, kraker, dondurma külahı, unlu tatlılar, gluten içeren hazır salça, ketçap, un ilave edilen çorbalar, soslar, tarhana, yarma gibi her türlü üründen uzak durulması gerekir. Beslenme düzeninin buna göre ayarlanması önemlidir.
  • Galeta unuyla yapılmış ve temas eden her türlü yiyecekten uzak durulmalı.
  • İçerisinde gluten bulunan, bira votka cin gibi içeceklerden uzak durulmalı.
  • Gluten içeren hazır çorbalar, köfte, pane harçları gibi hazır çeşniler kullanılmamalı.
  • Markette satılan sirke, çikolata, puding, sakız, ketçap, mayonez, dondurma gibi gıdaların çoğunda gluten bulunabilmektedir. Bunlar yenilmeden önce muhakkak ürün hakkında bilgi edinilmelidir.
  • Tuzlu, soslu kuruyemişler, glutenle yapıştırıldığı için yasaktır. Ancak bunların glutenle işlem görmemiş hali, gluten içermeyen kuruyemişler serbesttir.

Çölyak hastaları için glutensiz diyete ömür boyu uyum sağlanması, besinsel eksikliklerin saptanması ve tedavi edilmesi son derecede önem arz ediyor. Ayrıca düzenli aralıklarla doktor kontrollerinin yapılması da önemlidir.Bunların dışında dikkat edilmesi gereken belli başlı konular şu şekildedir:

  • Çölyak hastaları diyetleri sırasında doğal gıdalar tüketmeye özen göstermeli.
  • Okul ve dışarıda yemek yerken dikkatli seçimler yapılmalı. İçerisinde gluten olabilecek yiyeceklerden uzak durulmalıdır.
  • Buğday unu karışık mısır unu, pirinç unu gibi unlara dikkat edilmeli.
  • Etiketsiz gıda tüketiminde çok dikkatli olunmalı. Ürünün içerisinde glüten olma tehlikesine karşı ürün içeriği iyice öğrenilmelidir.
  • İlaçlar, kozmetik ürünleri, şampuan, kremler vb. gluten içerikleri yönünden dikkatli kullanılmalı.
  • Pişirme ve hazırlık aşamasında güvenli gıdaların glutenli gıdalarla bulaş olmamasına dikkat edilmeli.

Çölyak Hastalığı Nasıl Tedavi Edilir?

Günümüzde son derece yaygın olan Çölyak hastalığının tedavisinde tek seçenek diyetten gluten içeren yiyeceklerin tamamen çıkarılmasıdır. Bunun için gluten içeren besinlerin iyice bilinmesi ve bunlardan uzak bir diyet programıyla beslenme düzeninin oluşturulması gerekir. Buğday, arpa, çavdar ve bunlardan yapılmış bulgur, irmik, makarna, erişte, kek, börek gibi her türlü yiyecek gluten içerir.

Çölyak hastalığı teşhisinden sonra muhakkak bir diyetisyen desteği alınması gerekir. Doktorunuz sizi, sağlıklı bir glutensiz diyet planlanmasına yardımcı olabilecek bir diyetisyene yönlendirir. Alanında uzman olan diyetisyen gluten içermeyen bir diyet listesi oluşturur. Kişi beslenme düzeninden gluten içeren besinleri çıkardığında, ince bağırsağındaki iltihaplanma genellikle bir ay içerisinde azalmaya başlar.

Bu da hastalık nedeniyle oluşan belirtilerin daha az hissedilmesine yarar sağlar. Birkaç gün içinde kendinizi Kişi birkaç hafta sonra kendini daha iyi ve dinç hissetmeye başlar. Tam şifa ve bağırsak villuslarının yeniden büyümesi birkaç aydan birkaç yıla kadar sürebilir. İnce bağırsaktaki iyileşme süreci, çocuklarda yetişkinlerden daha hızlı gerçekleşme eğilimindedir.

Tedavi sürecinde gluten içeren bir gıdanın yanlışlıkla yenmesi, karın ağrısı, bulantı ve ishale neden olabilir. Bazı insanlar, gluten yedikten sonra hiçbir belirti yaşamazlar; ancak bu, glutenin onlara zarar vermediği anlamına gelmez. Diyetinizdeki az miktardaki gluten bile, belirti veya bulgu olup olmamasına bakılmaksızın, zararlı olabilir. Eğer ciddi bir beslenme bozukluğu ortaya çıkmışsa doktorunuz vitamin ve mineral takviyeleri önerebilir. Genellikle kalsiyum, folik asit, demir, çinko, b12 vitamini, D vitamini ve K vitamini takviyesi önerilir.

Çölyak Hastalığını Ne Tetikler?

Çölyak hastalığı olan kişilerde vücuda gluten alımı olduktan sonra ince bağırsakta hasara yol açar. Yani çölyak hastalığı bulunan bireyler, buğday, arpa ve çavdarda bulunan bir protein olan glutene karşı reaksiyon gösterirler.

Bazı çölyak hastalarında gluteni parçalayan enzime karşı da bağışıklık cevabı vardır. Çölyak hastalığı, ince bağırsakta iltihaplanma ortaya çıktıktan sonra vücutta belirtiler görülür. Bağışıklık sistemi glutene karşı anormal bir tepki vererek iltihabi süreci başlatır.

Bağırsak mukozası normal olarak villus adı verilen ve besin emilimini sağlayan eldiven parmağı şeklinde küçük çıkıntılar içerir. Villuslar bağırsak emilim yüzeyini artırarak besinlerin kana geçişini kolaylaştırır. Fakat çölyak hastalığından sonra vücutta gelişen iltihabı süreç sonucunda vücut kendi dokularına zarar veren antikorlar oluşturur. Bu otoantikorlar ince bağırsak iç yüzeyinde yer alan bu çıkıntıları yok eder ve villuslar düzleşir. Bunlar hasar gördüğünde hastalar ne kadar çok yerse yesin, tam emilim olmadığı için vücuda yeteri kadar besin maddesi almak mümkün olmaz. Çölyak hastası olan kişinin bu yüzden birçok yönden bağışıklığı düşük olur ve kendini sürekli yorgun hisseder.

Çölyak Hastalığına Hangi Besinler İyi Gelir?

Çölyak hastası olan bireylere iyi gelecek besinlere bakacak olursak kısaca gluten içermeyen besinler diyebiliriz. Çölyak hastası olan kişi hastalık teşhisi konar konmaz öncelikle bir diyetisyene başvurarak bir gluten diyetli beslenme programını hayatına uygulamalı. Glutensiz diyet; buğday, çavdar, arpa ve yulaf içeren tüm gıdalardan (hububat, makarna ve birçok işlenmiş gıda) tüketmemek, bunlarla temastan kaçınmak demek. Mısır, patates, pirinç, soya unu zararsızdır. Et, meyveler ve sebzeler gluten içermez.

Çölyak hastalarına iyi gelen besinleri şu şekilde sıralayabiliriz:

  • Glutensiz tahıllar
  • Taze meyve ve sebzeler
  • Et, balık ve tavuk
  • Baklagiller
  • Süt ve süt ürünleri

Glutensiz Tahıllar

Tahıl ürünlerinden bazıları gluten içerirken, bazıları da tahıllar doğal olarak gluten içermez. Kinoa, yabani pirinç, esmer pirinç, sorgum, tapyoka, darı ve yulaf gibi tahıl ürünleri doğal olarak gluten içermemektedir.

Marketten tahıl ürünleri satın alınırken gıda etiketleri kontrol edilerek satın alınmalıdır. Alınan ürünün içeriğine iyice bakılmalı gluten içermesi dahilinde satın alınmamalıdır. Üzerinde durulması gereken önemli bir konu da satın alınan üründe gluten olmasa bile ürünün çapraz kontaminasyona maruz kalmadığından emin olunması gerekir. Örneğin, yulafın buğday işlenen tesislerde yer alması, çapraz kontaminasyonu ortaya çıkarabilir. Yulafın, glutensiz sertifikaya sahip olduğu teyit edilmelidir. Eğer ürünün işlendiği yerde gluten içeren besinler de işleniyorsa bulaş riskinden dolayı çölyak hastaları kullandığında hastalık şikayetleri görülebilir.

Taze Meyve ve Sebzeler

Çölyak hastalarının gönül rahatlığıyla tüketebileceği besinlerin başında meyve ve sebzeler de geliyor. Meyve ve sebzeler glutensiz besinlerdir. Örnek olarak; portakal, greyfurt, muz, elma, çilek, armut, böğürtlen, ıspanak, lahana, brokoli, karnabahar, nişastalı sebzeler, soğan, turp, yeşil fasulye ve mısır gluten içermez.

Meyve ve sebzeler doğal halleriyle gluten içermez fakat tatlandırıcı ve koyulaştırıcı maddeler eklenmiş besinler gluten içerebilir. Hidrolize buğday protein, malt, maltodekstrin ve modifiye gıda nişastası gibi gluten içeren bileşenler sebze ve meyvelerde yaygın olarak kullanılmaktadır. Konserve sebze ve meyve, soslu sebzeler, dondurulmuş meyve ve sebze, paketli kuru meyve, önceden hazırlanan meyve ve sebzelerin gluten içeriği kontrol edilmelidir. Gluten içeriyorsa uzak durulması gerekmektedir.

Et, balık ve tavuk

Et, balık, tavuk gibi besinler çölyak hastalarının gönül rahatlığıyla tüketebileceği besinlerdendir. Glutensiz ve doyurucu bir diyetin temelini et ve balık protein kaynakları oluşturur. Sığır eti, bizon eti, taze balık ve kabuklu deniz ürünleri gluten içermez. Fakat gluten diyet süresince sosisli sandviç, sosis, salam, pastırma, kıyma, soslu etler gibi besinlerin içerisinde gluten olabileceği için tüketmeden önce içeriği iyice kontrol edilmelidir.

Baklagiller

Baklagiller yüksek derecede bitkisel protein içermeleri ve gluten içermedikleri için çölyak hastaları için hem ucuz hem de besleyici bir alternatiftir. Gluten hassasiyeti bulunan ve gluten diyeti uygulayan kişiler gönül rahatlığıyla tercih edebilir.

Süt ve süt ürünleri

Gluten diyeti yapan kişiler için süt ve süt ürünleri büyük önem taşıyor. Sütün doğal ve işlenmemiş hali gluten içermiyor. Bu da sütün, glutensiz diyet programlarına dahil edilebileceği anlamına geliyor. Fakat dikkat edilmesi gerekir sütün içeriğine sonradan eklenen tatlandırıcı ve benzeri bileşenler ya da çapraz kontaminasyona uğraması nedeniyle süt, glutensiz olma özelliğini kaybedebilir. Bunun önüne geçmek içinse etiket bilgilerini okumaya özellikle dikkat etmek ve “glutensiz” ya da “gluten içermez” ibaresine sahip olan ambalajlı ürünlerin tercih edilmesi gluten hassasiyeti olan kişiler için büyük önem arz ediyor.

Belirli laktoz içeriği yüksek süt ve süt ürünlerinin kalorileri aşağıda verilmiştir.

İnek Sütü:

  • Kalori: 64 (100 gramında)
  • Karbonhidrat: 4,78g (100 gramında)
  • Protein: 3,17g (100 gramında)
  • Yağ: 3,57g (100 gramında)

Yoğurt:

  • Kalori: 69 (100 gramında)
  • Karbonhidrat: 4,24g (100 gramında)
  • Protein: 4,53g (100 gramında)
  • Yağ: 3,80g (100 gramında)

Krem Peynir:

  • Kalori: 194 (100 gramında)
  • Karbonhidrat: 2,6g (100 gramında)
  • Protein: 7,6g (100 gramında)
  • Yağ: 17g (100 gramında)

Çölyak Hastaları Nelere Dikkat Etmelidir?

Gluten hassasiyeti olan ve çölyak hastalığı tanısı konmuş bireylerin dikkat etmesi gereken önemli konuların başında beslenme içeriğinin glutensiz yiyeceklerle değiştirilmesi gelmektedir.Bir uzmandan destek alarak gluten içermeyen beslenme programı oluşturmalı ve bu programı hayatlarına dahil etmelidirler. Bu amaçla glüten içeren tahıl ürünleri (buğday, arpa ve çavdar) kullanılarak yapılan gıda maddelerinin kesinlikle yenmemesi gerekir. Çölyak hastaları için tüm meyve ve sebzeler, bakliyatlar, katkısız katı ve sıvı yağlar, yumurta, bal, reçel, basit toz şeker, zeytin, et, balık, tavuk, gluten içermeyen ve teması olmayan konserve çeşitleri güvenli besinlerdir. Glutensiz diyette doğal gıdalara önem verilmelidir.

Gluten hassasiyeti olan kişiler okul, iş yeri ve dışarıda yemek yerken tercih edeceği yemeği dikkatli seçmeli ve gluten içermemesine dikkat etmelidir. Alınan her ürünün etiketi iyice incelenmeli gluten içermemesine dikkat edilmeli. Dikkatli olunması gereken bir konu ise glutenin sadece besinler aracılığıyla vücuda alınmadığıdır. Çölyak hastalarının kullandıkları İlaçlar, kozmetik ürünleri, şampuan, kremlerin gluten içermemesine dikkat edilmelidir.

Çölyak hastalarında emilim bozukluğundan kaynaklı kilo kaybı ve besin öğe eksiklikleri görülebilir. Bu nedenle uzman eşliğinde glutensiz diyet planlaması doğru olacaktır. Günlük alınması gereken enerji kişinin yaşı, cinsiyeti, boyu, kilosu, mevcut sağlık durumu ve fiziksel aktivitesine göre belirlenir.

Glutensiz diyet ürünlerin glutenli besinlere oranla karbonhidrat ve yağ içeriği daha yüksektir. Bu nedenle alınan kalori miktarı da artar. Çölyak hastaları diyet programlarında doğal besinlere daha fazla ağırlık vermeli ve gereksiz şeker, yağ ve kalori alımından kaçınmalıdır. Diyetteki öğün sayısı kişinin yaşam tarzına bakılarak 3 - 6 öğün arası olacak şekilde hazırlanmalıdır.

Glutensiz beslenmede uzak durulması gereken besinler aşağıda sıralanmıştır:

  • Buğday, arpa, çavdar ve yulaf gibi gluten içeren her türlü tahıl.
  • Yarma, buğday, makarna, kuskus, tarhana, bisküvi, şehriye, simit, poğaça, börek, çörek, unlu mamüller, kahvaltılık gevrekler, irmik ve krakerler.
  • Gluten içeren bira ve malt alkollü içecekler.
  • Çapraz kontaminasyonla glutene maruz kalmış glutensiz besinler.


0

Yorumlar (0)

Yorum Yapın

0 / 300

Okumaya Devam Edin