Malnütrisyon Nedir?
Beslenmede bozukluk ve beslenmenin düzgün olmaması anlamına gelen malnütrisyon, kronik bir soruna dönüştüğünde genel sağlığı olumsuz etkiler. Çocukluk döneminde bu sorunla karşı karşıya kalınması durumunda fiziksel ve zihinsel gelişim zarar görür. Malnütrisyon, vücudun sağlıklı doku ve organ fonksiyonlarını sürdürmek için ihtiyaç duyduğu vitamin, mineral ve diğer besinlerden yoksun kalması sonucu gelişen durumdur.
Yetersiz beslenme, yeterli temel besin maddesi tüketilmediğinde veya değiştirilebileceklerinden daha hızlı atıldığında ortaya çıkar. Aşırı beslenme, çok fazla yiyen, yanlış şeyler yiyen, yeterince egzersiz yapmayan veya çok fazla vitamin veya başka diyet ikameleri alan kişilerde görülür. Yüzde 20'den fazla kilolu olmak veya yağ ve tuz oranı yüksek bir diyet tüketmek, aşırı beslenme riskini artırır.
Malnütrisyon Neden Olur?
Malnütrisyona neden olan faktörler şunlardır:
- Çölyak hastalığı, Crohn hastalığı gibi sindirim sistemi sorunları besin emilimini zorlaştırdığı için malnütrisyona neden olabilir.
- Gıda tedariğinin sıkıntılı olduğu ülkelerde yetersiz beslenmeden ötürü birçok çocukta ve yetişkinde malnütrisyon görülür.
- Aşırı alkol tüketimi protein ve kalorinin yetersiz alınmasına neden olur.
- Zihinsel sağlık sorunları, farklı mekanizmalar aracılığıyla malnütrisyon gelişimine neden olur.
- Başkaları olmadan besin hazırlamada güçlük çeken insanlar ihtiyaçlarını karşılayamadıkları için malnütrisyon gelişebilir.
Malnütrisyon Belirtileri Nelerdir?
Malnütrisyon belirtileri şunlardır:
- Kilo kaybı
- Kas kütlesinde azalma
- Göz çevresinde çökme
- Karında şişme
- Halsizlik ve yorgunluk
- Depresyon
Kas Kütlesinde Azalma
Kas atrofisi olarak da bilinen kas kütlesinde azalma, kas dokunuzun kaybı veya incelmesi durumunda ortaya çıkan bir sorundur. Kas atrofisi sorunu olan birinde kaslarınız normalden daha küçük görünür. Yetersiz beslenme, yaş, genetik, fiziksel aktivite eksikliği veya bazı tıbbi durumlar kas kütlesinde azalmaya neden olabilir.
Fiziksel aktivite eksikliğinden ortaya çıkan kas atrofisi egzersiz ve sağlıklı beslenme ile düzeltilebilirken, tıbbi durumlarda nörojenik atrofi ya da fizik tedavi ile tedavi edilebilir. Atrofiden sonra kasın yeniden kazanılması için gereken süre, atrofinin türüne ve durumunuzun ne kadar şiddetli olduğuna bağlı olarak değişkenlik gösterebilir.
Göz Çevresinde Çökme
Gözlerin altındaki hassas cilt bazen koyu, çökük ve çukur bir görünüme neden olabilir. Çökük gözler genellikle yaşlanmanın, susuzluğun veya yeterince uyuyamamanın bir nedeni olarak görülse de yetersiz beslenme sonucu malnütrisyon belirtisi de olabilir. Yaşlanma ya da genetik kaynaklı göz çukurları tehlike arz etmese bile, malnütrisyon sonucu ortaya çıkmış olan çöküntüler ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir.
Alerji veya sinüs enfeksiyonları sonucu oluşan çökük gözler ilaç kullanılarak tedavi edilebilir. Reçetesiz satılan antihistaminikler ve göz damlaları alerji semptomlarını azaltmaya yardımcı olur. Sinüs enfeksiyonundan kaynaklı olan çöküntüleri iyileştirmek için ise bazen reçeteli antibiyotiklere ihtiyaç duyulur.
Karında Şişme
Karında şişme, göbek çevresinin gereğinden fazla büyümesi ile anlaşılabilir bir sorundur. Karın şişliğinin diğer nedenleri arasında; hava yutma, lifli gıdalarla beslenme, bağırsak tıkanıklığı, gebelik ve kilo alma gelebilir.
Karın şişkinliğini gidermek için beslenme programınızı düzene sokmanız gerekebilir. Vücuttaki ödem birikimini önlemek için daha fazla su için ve daha fazla lifli gıda tüketin. Karın şişkinliğinin devam ettiği durumlarda mutlaka tıbbi bir yardım almanız gerekir.
Halsizlik ve Yorgunluk
Halsizlik ve yorgunluk, genellikle aynı anlama geliyormuş gibi kullanılan terimlerdir. Ama aslında iki farklı hissi tanımlarlar. Halsizlik, fiziksel veya kas gücü eksikliği ve kollarınızı, bacaklarınızı veya diğer kaslarınızı hareket ettirmek için ekstra çaba gerektiği hissidir. Yorgunluk ise enerji veya güç eksikliği nedeniyle yorgunluk veya bitkinlik hissi veya dinlenme ihtiyacıdır. Hem halsizlik hem de yorgunluk hastalık değil semptom olarak değerlendirilir.
Malnütrisyon sonucunda doğru ve yeterli beslenemeyen biri zamanla halsiz ve yorgun hissedecektir. Açlıktan dolayı şekerin enerji için kullanılmak üzere vücut hücrelerine girmek yerine kanda kaldığı diyabet gibi metabolik bozukluklar da malnütrisyonun yarattığı sorunlardan biridir.
Depresyon
Majör depresif bozukluk olarak da bilinen depresyon, nasıl hissettiğinizi, nasıl düşündüğünüzü ve nasıl davrandığınızı olumsuz yönde etkileyen yaygın ve ciddi bir tıbbi hastalıktır. Depresyon, üzüntü duygularına ve/veya bir zamanlar zevk aldığınız aktivitelere olan ilginizin kaybolmasına neden olur. Depresyonun en önemli belirtilerinden biri enerji kaybı veya artan yorgunluktur. Bu da malnütrisyonun neden olduğu sorunlardan biri olabilir.
Depresyon, ruhsal bozuklukların tedavi edilebilir sorunlarından biridir. Depresyonu olan kişilerin yüzde 80 ila yüzde 90'ı tedavilere olumlu yanıtlar vermişlerdir. Bir teşhis veya tedaviden önce, bir sağlık uzmanı, görüşme ve fizik muayene dâhil olmak üzere kapsamlı bir teşhis değerlendirmesi yapmalıdır.
Malnütrisyon Kimlerde Görülür?
Yetersiz beslenme, besin alımındaki eksiklikler veya fazlalıklar, temel besinlerin dengesizliği veya bozulmuş besin kullanımı olan kişilerde malnütrisyon görülebilir. Bundan dolayı gerekli mineral ve vitaminleri içeren gıdaları almayan ve özellikle çocuk yaşlarda olanlarda bu sorun gözükebilir.
Aynı zamanda uygun olmayan diyet seçenekleri ile beslenmek, düşük gelire sahip olmak, yiyecek elde etmede zorluk çekmek, çeşitli fiziksel ve zihinsel sağlık koşullarına sahip olmak da malnütrisyona neden olabilir.
Malnütrisyon Nasıl Tedavi Edilir?
Malnütrisyon tedavisi, sorunun altında yatan nedene ve kişinin ne kadar yetersiz beslendiğine göre değişiklik gösterir. Bu süreçte bir diyetisyen beslenme programınızı ayarlar. Daha sağlıklı ve daha dengeli beslenme, ekstra besin içeren "güçlendirilmiş" gıdalar tüketmek, eksik olan besinleri yerine koymak tedavi sürecinde hastaya yardımcı olacaktır.
Beslenme şartlarını kendi başına tamamlayamayan kişiler, besinleri almanın alternatif bir yoluna ihtiyaç duyulabilir. Burundan mineye inen nazogastrik tüp kullanımı, doğrudan mideye yerleştirilen perkütan endoskopik gastrostomi tüpü bu tedavi çeşitlerine örnek olarak verilebilir.
Yorumlar (0)
Yorum Yapın