Histidin Nedir?

Histidin, yarı esansiyel bir amino asittir ve büyüme çağındaki çocukların dışardan besinlerle alması gereklidir. Doğada izomer olan iki ayrı enantiometrik formu bulunur. Bunlar D – Histidin ve L – Histinindir. L- Histinin, 1896 yılında Albrecht Kossel ve Sven Gustaf Hedin tarafından keşfedildi. Amino asitler, yan zincirlerindeki protein alıcılarına göre apolar ve polar olarak ayrılır. Polar bazik amino asitler, yan zincirlerindeki protein alıcı molekülü bulundurur. Bu sebeple histidin polar bazik bir amino asittir. Fizyolojik p H olarak pozitif yüklü amino asit sınıfına girerler. Bununla beraber hafif bazik özellik gösterir. Histidinin kimyasal formülü C6H9N3O2 şeklindedir. Molekül kütlesi 155,16 g· mol−1 ve erime noktası 287 °C değerindedir.

L-Histidin Nedir?

L - histidin, histidinin izometrik formudur. Dünya sağlık örgütü 70 kg ağırlığındaki bir yetişkinin günlük L – histidin gereksiniminin 840 mg olmasını önermektedir. Aç yetişkin gruptaki plazma L – histidin seviyesinin 4 ila 20 mg / L olması gerekmektedir. Diğer amino asitlerde olduğu gibi hücre içi konstrasyonu hücre dışı konsantrasyonuna oranla daha fazladır. Kişilere oral veya intravenöz olarak L – histidin uygulanabilir. Oral alım dozlarında %80 oranında hızlı ve kapsamlı emilme sağlanır. İntravenöz olarak alınan histidinin ise az bir kısmı enzimatik olarak dekarboksile edilebilmektedir. İnsanlarda, L – histidin metabolizmasında formiminoglutamik asit, parçalanmak için folata gereksinim duyar. Folat eksikliği olan kişilerde L – histidin yüklemesinden sonra FIGLU birikimi gözlenir. 

Serbest Histidin Nedir?

Serbest histidin beyinde, iskelet kasında ve karaciğer hücrelerinde yer alan amino asit türüdür. Bununla beraber anserin, karnosin ve bazı nörontrasmiterlerin öncüsü olan dipeptitlerin bileşenidir. Proteinlerde yer alan histidinin pKa değerleri genellikle 6 pH ve 8 pH arasında değişkenlik gösterir. Aynı zamanda histidine ait yan zincirler, hemoglobin benzeri kan proteinlerin kan pH’ sında tamponlama da görev alır. 

Metil Histidin Nedir?

Metil histidin, sinir sistemindeki aktin ve miyozine ait miyofibrillerin, protein integrallerinin oluşmasını sağlar ve polipeptid zincirlerde bulunan histidin, rezidüllerdeki post translasyonel modifikasyon sonucu ile oluşmaktadır. Metil histidinin atılımı, vücuttaki kas protein yıkımı için önemli bir gösterge olarak kullanılır. Protein katabolizması sonucu oluşan 3 – metil histidin tekrardan proteine katılma göstermez ve idrarla vücuttan atılır. Kas kütlesi için alınan 3- metil histidin kas protein yıkımını yansıtır. 3 – metil histidin, nitrojen kaybı, enfeksiyon durumları ve travma ile ilişkilendirilir.  Metil histidinin kimyasal formülü C7H11N3O2 şeklindedir. Molar kütlesi ise 169. 1811 g/ mol değerindedir. 

Histidinin Faydaları Nedir?

Histidinin amino asidinin vücut sağlığına birçok faydası bulunur. Histidinin faydaları aşağıda listelenmiştir.

• Oksidatif stresin ve inflamasyonun azalmasını sağlar.
• Kırmızı kan hücresi olan alyuvar üretimini destekler ve oksijen taşınmasını sağlayan hemoglobin düzeylerini korur.
• Ferritin ve enerji üretimini destekleyen moleküllerin üretilmesine yardımı olur.
• Yeme davranışlarını düzenler ve enerji metabolizmasının korunmasını sağlar.
• Sinir sisteminin önemli bir parçası olan ve sinyallerin gönderilmesini düzenleyen miyelin kılıfların oluşmasını sağlar.
• Kanın pH’ ını düzenler.
• Bağışıklık sistemi tepkimeleri ile ilgili olan nörotransmiter histaminlerin üretilmesini sağlar.
• Uyanıklık halini, hafıza, öğrenme, duygusal fonksiyonların doğru yönetilmesini sağlar.
• Doku ve yaraların hızlı onarımını sağlar.
• Damarlarda oluşan plak birikimini azaltır.
• Karnozin üretimini sağlayarak bazı kronik hastalıkların risklerini azaltır.
• Ürokanik asidin üretimini sağlar bu sayede cildi UV ışınlarından korur.

Histidin Eksikliği Nelere Neden Olur?

Histidin eksikliğinde vücutta oluşabilecek bulgular ve sağlık sorunları aşağıda listelenmiştir.

• Hemoglobinde azalma ile beraber anemi oluşumu
• Eklem ağrıları ve romatizmal hastalıklar
• Anksiyete ve depresyon gibi psikiyatrik hastalıklar
• Uyku hali, yorgunluk
• Hafıza ve öğrenme problemleri
• Büyüme ve gelişme gerilikleri
• Ciltte kurulk ve mukus membranlarındaki inflamasyon
• Böbrek ve karaciğer fonksiyonlarının bozulması
• Saçlarda kırılma ve dökülmeler
• Tırnaklarda incelme ve kırılmalar
• Kas kütlesinde kayıp
• İştah kaybı ve hızlı kilo verilmesi
• Bağışıklık sisteminin bozulması
• Vücudun bazı bölgelerinde şişmeler

Crohn Hastalığı ve Histidin İlişkisi Nedir?

Crohn hastalığı, sürekli tekrarlan inflamasyon durumu ve gastrointestinal bozukluk ile görülen kronik hastalık türüdür. Crohn hastalığının kendini gösterme belirtileri bağırsak darlığı, apse oluşmaları ve fitsüllerin meydana gelmesidir. Crohn hastalığında görülen bulguların kontol altında tutulabilmesi için diyet ve hastanın takibi şarttır. Hastalık epitel doku hasarı ile bağlantılıdır. Bağırsakların oluşturduğu immün cevabın, bağırsak mukozal bariyerlerindei işlevin ve amino asitlerin emilim bozukluğu ile crohn hastalığı ortaya çıkar. Amino asitlerin temel hedefi, yaşam için gereken proteinlerin yapısını oluşturmaktır. Histidin, sistein ve tauirin gibi amino asit türleri bağırsak hücrelerinin anti inflamatuar özellik göstermesini sağlar. Crohn hastalığında bu denge bozulur.

Histidin Hangi Besinlerde Bulunur?

Histidin, protein içeriğine sahip çoğu besinde bulunur. Histidinden zengin besinler ve içeriğindeki histidin miktarı aşağıda listelenmiştir.

• Palamut : 100 gramı için 2180 mg
• Konserve Ton Balığı : 100 gramı için 1988 mg
• Et Döner : 100 gramı için 1795 mg
• Soya Kıyma : 100 gramı için 1577 mg
• Hindi Eti : 100 gramı için 1370 mg
• Çökelek : 100 gramı için 1362 mg
• Konserve Hamsi : 100 gramı için 1343 mg
• Piliç Eti Döner : 100 gramı için 1316 mg
• Bonfile Dana Eti : 100 gramı için 1082 mg
• Eski Kaşar :  100 gramı için 890 mg
• Yer Fıstığı : 100 gramı için 821 mg
• Yeşil Mercimek : 100 gramı için 645 mg
• Kavrulmuş Badem : 100 gramı için 616 mg
• Barbunya : 100 gramı için 610 mg
• Keten Tohumu : 100 gramı için 536 mg

Histidinin Hücre İçi PH Dengesini Koruması Neden Önemlidir?

Histidinin yan zincirinde antimetabolit özelliğe sahip imidazol olması ve pKa değerlerinin nötral değerde seyretmesi sayesinde hücre içindeki lokal p H dengesinin korunmasına ve minimal değişmelerde elektrik yükünü değiştirerek ortama yanıt vermesini sağlar. İmidazol yan zincirindeki iki birbirinden farklı özelliği bulunduran iki azot atomu bulunur. İlk azot atomu hidrojene bağlı dururken bir çift elektron grubunu aromatik halkaya dahil eder. Kalan serbest elektronlar sayesinde bazik özellik gösterir. 

Histidin Supplementleri Nelerdir?

Histidin supplementleri, vücudun ihtiyaç duyduğu histidini karşılamaya yönelik olan takviye ürünlerdir. En iyi histidin supplementleri ve içerikleri aşağıda listelenmiştir.

• Doppel Herz Aktiv L – Histidin

Doppel Herz Aktiv L – Histidin, 30 tablet ürününden oluşur. İçeriğinde histidin, C vitamini ve demir bulunur. Yeterli su ile beraber günde 1 defa kullanımı önerilmektedir.

• Istidina T Plus

Istidina T Plus, 180 kapsül ürününden oluşur. 1 tablet 2. 5 gram değerindedir. İçeriğinde histidin, demir, bakır, çinko, selenyum, A vitamini, B6 vitamini, B12 vitamini, C vitamini, D vitamini ve folik asit bulunur. Mineral ve vitamin içeriği sayesinde bağışıklık sisteminin güçlenmesini sağlar. Istidina T Plus’ ın içeriğindeki malzemeler gıda jelatini, tatlı portakal, kuşburnu ve meyve kabuğudur. Günde 1 ila 3 kez 5 tablet halinde önerilir. 

Histidin ve Arginin Arasındaki Benzerlikler Nedir?

Histidin ve arginin amino asitleri yarı esansiyel amino asitlerdir. Yarı esansiyel amino asitler hastalık, büyüme ve gelişme dönemlerinde ihtiyacın arttığı ve dışardan alınması gereken türlerdir. İhtiyaç ve yoksunluk durumuna göre esansiyel özellik gösterirler.

Histidin, Histamin ile Aynı mıdır?

Vücuttaki histaminin kaynağı ve öncül maddesi histidindir. Histidin dekarboksilaz enzimi sayesinde histidin histamine dönüşür. Histamin genelikle alerjilerle bağlantılıdır. Bununla beraber dikkat eksikliklerinin önlenmesinde ve beyin fonksiyonlarının gelişiminde önemli role sahiptir. Histamin üzerine yapılan çalışmalara göre, şizofreni hastalarında etkili olduğu gözlemlenmiştir. Vücutta inflamasyon yanıtın oluşmasını sağlar. Lokal bağışıklığın oluşmasını ve bağırsaklarda fizyolojik fonksiyonların düzenlenmesini sağlar. Nörotrasnmiter olarak salınım gösterir bu sayede vücuttaki mesajların beyne aktarılmasını sağlar. Mide asidini uyararak midedeki sindirimin düzenlenmesine yardımcı olur. Histamin kan akışıyla beraber vücudun birçok bölgesine taşındığı için özellikle bağırsak, akciğer, cilt, kalp damar sağlığının ve beynin etkilenmesine neden olur. Bu durumun sonucu olarak bazı kişilerde histamin intoleransı gelişir. Histamin intoleransı kadınlarda erkeklere oranla daha yaygın olarak görülür. Histaminin kimyasal formülü C5H9N3 şeklindedir.

Histidin Nasıl Üretilir?

İnsanlar vücudunda histidin sentezi gerçekleşmez. E. Coli gibi prokaryotlarda histidin sentezi üzerine çalışılmıştır ve histidin üretiminin on adımda gerçekleştiği görülmüştür. İnsan vücudunda sentezlenememesine rağmen histidinin parçalanması ve yan ürünlere dönüşmesi için metabolik bir süreçten geçer. Histidinden histaminin biyosentezi, mide ve beyinde bulunan hücreler tarafından B vitaminine bağlı olarak histidin dekarboksilaz aracılığıyla dekarboksilasyon reaksiyonuyla gerçekleşir. Histamin sentezi sürekli gerçekleşir ve bir kez olduğunda, salınımı için granüllerde depolanır. Histidin metabolizması için diğer yol ise histidin amonyak liyaz enzimi ve ürokanaz aracılığıyla gerçekleşen ürokanik asit ve amonyak üretebilmesi için deaminasyonundan oluşmaktadır. Histidin, birden fazla biyolojik reaksiyondaki enzimlerin önemli bir kalıntısıdır. Protonların taşınması için verimliliği, kataliz ölçüsünü büyük oranda artırmaktadır. Bununla beraber histidin, amfoterik özelliğinden dolayı asit – baz katalizlerinde önemli role sahiptir.

Histidin Hidrojen Bağları Oluşturabilir mi?

Hidrojen bağları, protein yapılarının korunmasını sağlarken çoğu biyomolekül protein – ligand kompekslerinin oluşmasında görev almaktadır. Tüm amino asit çeşitleri hidrojen bağı verici ve alıcıları olarak işlev görebilmektedir. Fakat histidin amino asidinin mekanizması daha farklıdır. Bunun sebebi histidinin pH aralığının 5. 0 ila 7. 0 arasında olmasıdır. Buna bağlı olarak nötr veya pozitif yüklü formlarda bulunma imkanına sahiptir. Histidin bu şekilde diğer aromatik bileşenlerle etkileşime girebilir, polar ve yüklü bileşenlerle hidrojen bağı oluşturabilir. Histidinin, bir protonunu değiş tokuş etme rolü bulunmaktadır. İmmünolojik reaksiyonlarla beraber vücuttaki birçok fonksiyonel biyomoleküler etkileşimlerin merkezinde histidin yer almaktadır.

Histidin Yüklü mü Yoksa Yüklenmemiş mi?

Histidin insan vücudu için oldukça önemli bir bileşendir. Kendine özgü yapısı sayesinde birçok özelliği belirmiştir. Histidin amino asidinin yan zincirindeki heterosiklik olan yerlerinde nitrojen atomu bulunduran bir imidazol halkası yer almaktadır. Bu sayede iyonize olabilir, vücutta protanlanmış formda bulunurken aynı zamanda nötr hale de gelebilmektedir. Bu özelliğiyle histidin, fizyolojik pH üzerinde hem asit hem baz olarak görev almaktadır. Histidine ait imidazol halka aromatik özelliktedir ve bu durum stabilite sağlar. Aynı zamanda fizyolojik pH ‘ da apolar özellik göstermesini sağlar. Histidin; bakır, çinko, kobalt ve manganez gibi metal iyonlarının şelatörüdür. Şelatör, vücutta biriken zararlı metallerin atılımını sağlayan organik moleküllere verilen isimdir. Histidinin şelatör olması imidazol atomları sayesinde gerçekleşmektedir.

Histidinin Pozitif Yükü Nerede?

Histidin, lizin ve arjinin amino asitleri bazik yan zincire sahiplerdir. Ph 7.0 değerinde net pozitif yüke sahiptirler. Üç amino asitteki yan zincir nötr pH’ da pozitif yük bulundururlar. Lizin için yan zincir amino grupları hidrokarbon kuyruğuna bağlanmıştır.  Arjininde ise yan zincir guanidino grupları hidrokarbon kuyruğuna bağlı haldedir. Histidin temelden imidazol yan zinciri bulundurur. Lizin ve arjinine ait yan zincirlerde pH 7.0 değerindeyken tamamen protanlanma görülür. Histidin için olay biraz daha farklıdır. Histidin, pH 7.0 aralığındayken kısmen protanlanma yani yalnızca bir kısmında görülür. Bu sebeple histidin içeren peptit bileşenleri önemli biyolojik tampon görevi görürler. Aynı zamanda hem arjinin hem de lizinin yan zincir proteinleriyle elektrostatik etkileşime girer.

Histidinin Aromatik Bir Halkası Var mı?

Fenilalanin, trizin, triptofan ve histidin amino asitleri aromatik yan zincire sahip amino asitlerdir. Aromatik amino asitler 250 nm üzerinde olan ultraviyoe ışınlarının emilmesini sağlar ve floresan üretir. Bu özelliği sayesinde kantitatif analizde ve bu amino asitlere ait çözelti konsantrasyonlarının belirlenmesinde kullanılır.  Aromatik amino asit olmayan proteinler ise 250 nm yani maksimum absorbsiyona sahip değillerdir.  Aromatik amino asitler birçok proteinin yapısının stabilize olmasına yardımcı olur. Aromatik kalıntılar, genellikle küresel protein çekirdeklerinin içinde bulunur. Sıklıkla protein yüzeyindeki önemli kısımları da içermektedir.

Histidin Yüklü (Charged) mü yoksa Yüksüz (Uncharged) bir Amino Asit mi?

Histidin R grubunda bazik grup taşıyan bir amino asittir. Histidinin dışında arjinin ve lizin de yan zincirleriyle içeriklerindeki azom atomlarında protonlatma yaratarak pozitif yükle yüklenirler. Bu amin asit türleri bazik amino asitler olarak geçerler. Histidine ait imidazol grubunun yükü, pH’ daki değerleri küçük değişiklikler ve lokal çevre ile değiştirebilmektedir. Histidinde protonlanma olduğunda pozitif yüklü iki gruba sahip olur. İzoelektronik noktası ( Pl ) ve bu gruptaki pKa değerlerinin ortalamaları eşit hale gelir ve glisininkine oranla daha yüksektir.

Histidin Pozitif Bir Yüke Sahip midir?

Histidin polar ve pozitif yükse sahip bir amino asittir. Histidin gibi lizin ve arjininde R gruplarında bazik grup taşıyan amino asit türleridir. Histidine ait titrasyon incelendiğinde pH ‘ ın 6 civarında olduğu aralıkta yan zincire ait imdazol halkası proton kaybetmektedir. Histidin protein ile birleşme gösterip içerisine dahil olabildiğinde pKa değeri 7 ‘ ye kadar yükselme gösterir. Histidine ait R grubu bu p H aralığında proton değiştirir. Bu sayede histidin protein transferine  dahil olan enzimatik katalizlerde rol oynar. Histidinin pozitif yüke sahip olabilme özelliği imidazol grubundan sağlanmaktadır. Lizin, histidin ve arjinine ait yan zincirler içeriğindeki azot atomlarında protonlanarak pozitif yükle yüklenirler. Yani bu grup hem bazik hem pozitif olarak gruplandırılır. Histidine ait imidazol grup yükü, pH değerindeki küçük değişimler ve lokal çevre ile değişkenlik gösterebilmektedir.

Histidin Aromatic Bir Yüzüğe (Aromatic Ring) Sahip midir?

Fenilalanin, histidin, triptofan ve tirozin aromatik halkaya sahip amino asitlerdir. Amino asitlerdeki yan zincir, aromatik halka içerdiğinde aromatik amino asit özelliğine sahiptir. Bununla beraber halkada bulunan elektronların sayısı da önemlidir. Genel tanımıyla aromatik halka sistemleri düzlemsel boyuttadır ve tüm halka yapısında elektronlar paylaşılır.

Histidinin pl'si Nedir?

Hisitidinin pl’ si 7. 59 değerindedir. Amino asit türleri yapılarında bulunan ( - NH2 ) ve ( - COOH ) molekülleri sebebiyle hem asit hem baz özelliği gösterirler. Asidik ortamda baz olarak, bazik ortamda ise asit gibi davranmalarıyla amfoterik madde denilir. Çözeltide bulunan amino asit molekülünün üzerindeki net yükün sıfır olduğu pH değeri, izoelektrik nokta yani ‘ pl ’ olarak adlandırılır. Bu ortamda molekül elektrik yükü taşımaz. Bu değer her amino asitte spesifiktir.

Histidin Fosforile Edilebilir mi?

Proteinlerde görülen tersinir fosforilasyon, ökaryot ve prokaryotlardaki önemli düzenleyici  mekanizma türüdür. Protein kinaz ve fosfataz enzimleri, bu sürecin fosforiasyon ve defosforilasyon aşamalarında rol oynamaktadırlar. Fosforilasyon ve defosforilasyon süreçlerinin sonunda enzim ve reseptörlerin yapılarında değişkenlik olur. Bu değişim sonucu aktifleşme ya da inaktifleşme durumu yaşanır. Fosforilasyon sıklıkla serin, treonin ve tirozinde görülür. Prokaryotlarda bazik olan amino asitlerde ise histidin, arjinin ve lizinde fosforilasyon görülmektedir. Apolar amino asitlere PO4 grubu eklendiğinde proteine ait hidrofobik kısım hidrofilik hale gelebilmektedir. Bunun sonucunda proteinlerin hidrofobik ve hidrofilik bölgelerinde etkileşimde değişkenlik görülür ve proteinin yapısında biçimsel değişkenlik yaşanır. Bununla beraber fosforilasyonun düzenleyici rolü de bulunmaktadır.

Temel Amino Asitler Pozitif mi Yoksa Negatif mi?

Amino asitler yan zincir gruplarına göre farklı şekilde sınıflandırılırlar. Bu gruplandırma 4 temel özelliğe dayalıdır. İlki olan polarite, yan zincir grubunun hidrofilik veya hidrofobik olması ile ilgilidir. İkincisi olan yük, yan zincir grubun pozitif veya negatif olması ile ilgilidir. Üçüncüsü olan kimyasal özellik yan grubun fonksiyonelliği ile ilgilidir. Dördüncüsü yapı ise alifatik, heterosiklik veya aromatik yan zincir ile ilgilidir. Bazik pozitif yüklü yan zincirli amino asitler histidin, lizin ve arjinindir. Bu amino asitlerin sahip oldukları 2. amino grubu sebebiyle pH 7. 0 değerinde net pozitif yüke sahiptirler. Bazik amino asitler hidrofilik özellik gösterirler ve protein yapılarında pozitif yüklü halde bulunurlar. Asidik yan zincirli amino asitler ise aspartik asit, glutamik asit, glutamat ve asparajindir. Aspartat ve glutamat sahip oldukları 2. COOH grubu sebebiyle pH 7.0 değerinde negatif yüke sahiptir. Asparajin ve glutamat yan zincirlerinde yük taşımamaktadırlar. Glisin, tirozin, serin, treonin, sistein, asparajin ve glutamin yüksüz polar amino asitlerdir.